 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/3033
K: 1990/5724
T: 07.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Kemal ile Vedia arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına ve ek kararla kesinleşme şerhi verilmesine mahal olmadığına dair verilen hüküm Erdoğan Bezaroğlu tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Bir davanın tarafları için temyiz hakkı, temyizi kabil nihai kararın verilmesi ile başlar. HUMK.432. maddesinde açıkça gösterildiği üzere temyiz süresi ise ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başlar. Şu halde ilamın tebliğ işlemi temyiz hakkının doğumunu sağlamamakta, hakkın kullanılma süresini başlatmaktadır. Ancak doğmamış bir haktan feragat geçerli olmaz. Boşanma kararı verildikten sonra taraflar temyiz haklarından feragat etmeleri geçerlidir. Bu irade beyanı iptal edilmedikçe hüküm ifade eder. Şu halde boşanma hükmü tarafların temyizden feragatları ile kesinleşmiş iken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü 2.2.1990 tarihli 1986/972-1986/972-1 sayılı kararın (BOZULMASINA),7.6.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Kararın tebliği, temyiz davası açabilmek için dava şartıdır. Öte yandan tebligat yaoılmadan dava açma hakkı doğmayacağıda tabiidir.
O halde karar karar ilgiliye tebliğ edilmeden, başka bir anlatımla temyiz hakkı doğmadan bu hakdan feragat edilmesi mümkün değildir.
Olayımızda mahkeme kararının taraflara tebliğ edilmediğinden uyuşmazlık yoktur.
Öyle ise tarafların ister tek başına, isterse birlikte verdikleri dilekçe ile temyiz haklarından vazgeçtiklerini bildirmeleri hukuki sonuç doğurmaz.
Bu itibarla karar doğru olup onanması gerekeceği düşüncesinden olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.