 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/2796
K: 1990/6504
T: 25.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mustafa ve arkadaşları ile Hacı Turan aralarındaki kayıt iptali davasına dair verilen 18.9.1989 tarih ve 128/145 sayılı hükmün, Dairenin 26.1.1990 gün ve 11733/447 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Adı geçen kararın düzeltilmesi davacılar tarafından istenilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Medeni Kanunda, evlenmenin mutlak butlan sebepleri ile nisbi butlan sebepleri ayrı ayrı düzenlenmiştir. Kanunun tedvini sırasında mutlak butlan hallerinde "butlan davası", "butlan kararı" deyimleri, nisbi butlan hallerinde "fesih", "fesih davası" terimleri kullanılmış ise de, bazı yerlerde mutlak butlan hallerinde de "fesih" terimi kullanılmıştır. Ancak, bu terim karşılığı iki halin biribirinden ayrılmasına engel olacak nitelik taşımaz. 112. maddede de mutlak butlan halleri sıralanmış ve 113. madde II numaralı ana başlık altında "Dava hakkı"nın kimlere ait olduğu belli edilmiştir. III numaralı ana başlık ise "Dava hakkının tahdidi veya nez'i'ne aittir. Bu konudaki 114. maddede "Zail olan bir evlenmenin butlanı re'sen dava olunamaz" dendikten sonra dava hakkı bulunan alakadarlar bakımından bir istisna tanınmış, onların zail olma halinde de butlanı hüküm altına aldırabilecekleri kabul edilmiştir.
Butlanına hükmedilebilecek evlenmeler çok kez eşlerden birinin ölümü ile zevale uğrar. Bu gibi hallerde kamunun butlanı hüküm altına aldırmakta bir menfaatı kalmaması sebebiyle Cumhuriyet Savcısının dava açamayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, mutlak butlan halinde zail olan evlenmeler hakkında dahi hakları ihlal edilen ilgililere dava hakkı tanınmıştır (MK. 114/1). Her ne kadar 127. madde hükmü, her iki butlan halinde müşterek hüküm gibi görünüyorsa da madde hükmünün (fesih davasına) nisbi butlan haline münhasır olduğu metinde açıkça belli edilmiştir. Aksi halde Kanunun 127. maddesi hükmü 114. madde ile çelişir ki kanun vazının bir çelişki yarattığını kabule imkan yoktur. Bu sebeplerle, mutlak butlan hallerinde uygulama alanı olmayan Medeni Kanunun 127. maddesi uyarınca murisin sağlığında açtığı bir butlan davası bulunmadığından sözedilerek davanın reddi doğru olmadığı halde hükmün onandığı anlaşıldığından, davacıların karar düzeltme isteklerinin kabulü ile 26.1.1990 günlü, 11733-447 sayılı onama kararının kaldırılmasına, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere hükmün BOZULMASINA, 25.6.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Medeni Kanunun bilinen sistematiğine göre, evlenmedeki fesih davasının mirasçılara intikali önleyen 127. madde istisnasız tüm butlan hallerini kapsamaktadır. Bu nedenle, mutlak butlana ilişkin hallerde sözkonusu maddenin uygulama alanı olmadığına ilişkin değerli çoğunluk düşüncesine katılmıyorum.
Namık K. YALÇINKAYA
Üye