 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/12983
K: 1990/4759
T: 14.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Şahzer İsgir tarafından açılan vasiyet izin davasının yapılan muhakemisi sonunda talebin reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Reşit evlad hacredilerek Medeni Kanunun 369. maddesi hükmünce annesinin velayeti altına konmuştur. Böyle olunca anne mahcurun mallarını idarede vasi gibi değil Medeni Kanunun 262 ve devam eden maddelerince veli olarak hareket edecektir. Başka deyişle malların idaresine yönelik hareketlerinde Sulh Hakiminin iznine ya da Asliye Hakiminin tasvibine tabi olmayacaktır.
Ancak veli de küçüğün ve mahcurun mallarını yönetirken gerekli kararları alırken kendi malında tasarruf edermişçesine sınırsız davranamaz. Aksi halde çocuğun malları tehlikeye düşerse hakim vasiler üzerindeki haiz olduğu denetimi ana ve baba hakkına da tatbik eder (M.K.285/2)Vasiler ise mahcurun mallarını bağışlayamaz, vakfedemez, onun hesabına kefalet edemez (M.K.392). Ana babanın idare hakkının sona ermesinde mallar reşit olan çocuğa veya vasisine hesap görülerek teslim olunur (M.K.287) Evliliğin sona ermesinden sonra velayeti haiz olan karı veya koca çocuğun malı vasiyetini gösterir bir müfredat defteri verecek, çocuğun mallarında ehemmiyetli değişme olduğu da gene hakime bildirecektir (M.K.285). Ana ve babanın yararına olarak çocuk ile 3.şahıs arasında yapılacak herhangi bir tasarrufta çocuk borç ilzam etmiş olursa hususi bir vasinin iştirakı, hakimin tastiki gerekir (M.K.271). Ana baba çocuğun mallarını idarede intifa hakkı sahibi gibi sorumludur (M.K.288).
Yukarıda açıklamalardan anlaşılacağı üzere veli küçüğün ve mahcurun mallarını yönetir. Bu çerçevede çocuğun yararı olursa miras mukavelesi de yapılabilir. Yoksa çocuğun mallarını bağışlamayı amaçlayan tasarrufta bulunamaz (Y.H.G.K. 12.11.1958 T. 90-86 kararı). Böyle durumlarda hakim müdahale eder. Hak ederse tedbir alır. Şu halde yapılmak istenen işlemin ivazsız olduğu anlaşıldığından davanın belirtilen gerekçelerle reddi gerekirse de, sonucu itibariyle doğru olan mahkeme hükmü onanmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ie mahkeme hükmünün ONANMASINA, 14.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.