 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E:1990/12621
K:1991/995
T:14.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* ÖZET : Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapılacak tebligatta; öncelikle verilen adresin doğru olması, tebligatı alacak kişi veya onun adına tebligatı kabule yetkili kişilerin o sırada ve geçici olarak adreste bulunmamış olmaları halinde memur bu durumu; en yakın komşudan, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından sorup öğrenerek tebligat tutanağı ile belgeledikten sonra tebliğ edilecek belgeyi muhtar, zabıta amir ve memurlarına; ilgilisine verilmek üzere iki numaralı uyarıyı da konunun öğrenilmesini sağlamak amacıyla kapıya yapıştırmak zorundadır.
(7201 s. Tebligat K. m. 21, 60)
Emine ile Uğur arasındaki alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalı temyiz dilekçesiyle, Tebligat Yasasının 21. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüzlüğüne ve yargılamanın geçersiz tebligata rağmen yokluğunda sonuçlandırılmasına değinmiştir. Gerçekten tebligat; dava dilekçesinde belirtilen adrese çıkarılmış, ilgili memur herhangi bir araştırma yapmaya gerek duymadan adresin kapalı olduğundan bahisle tebligat belgesini mahalle muhtarına vermiştir. 7201 sayılı Yasanın 21 ve bu Yasanın 60. maddesi uyarınca düzenlenen Tüzüğün 28-30. maddelerinde, bu tür tebliğin geçerlilik koşulları duraksamaya yer verilmeyecek biçimde açıklanmıştır. Buna göre; öncelikle verilen adresin doğru olması, tebligatı alacak kişi veya onun adına tebligatı kabule yetkili kişilerin o sırada ve geçici olarak adreste bulunmamış olmaları gerekir. Memur, bu durumu en yakın komşudan, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından sorup öğrenerek tebligat tutanağıyla belgeledikten sonra tebliğ edilecek belgeyi muhtar, zabıta amir ve memurlarına, ilgilisine verilmek üzere iki nolu uyarıya da konunun öğrenilmesini sağlamak amacıyla kapıya yapıştırmak zorundadır. Yasaca belirtilen araştırmadaki bu sıra tebligatın geçerlilik şartıdır. Yasanın 32. maddesinin koşulları da gerçekleşmediğine göre, yargılamanın yoklukta sonuçlandırılması usul ve yasa hükümlerine aykırıdır.
Sonuç : Temyize konu hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 14.1.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.