 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/1162
K: 1990/9268
T: 21.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : A.G. ile Z. G. arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle Kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.6.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yasal kurallar yürürlüğe girdiği andan itibaren ileriye yönelik olmak üzere hukuksal sonuçlarını işletir. Hukukun genel kuralı budur. Uygulanacak bu kuralı giderici biçimde yorum ana ilkeyi saptırır.
Yasada aksine hüküm bulunmamak koşulu ile yasal kuralın derhal yürürlüğü kamu düzenini ilgilendirdiğinden ileriye dönük olmak üzere görülmekte olan davalarda uygulanması ve hukuki sonuçlarını doğurması kuşkusuzdur. 3444 sayılı Yasa ile MK eklenen geçici madde ile yasanın eldeki davalara da uygulanacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasalarca düzenlenmemiş olmakla beraber hukukun üstün tuttuğu kazanılmış hakların zedelenmemesini amaçlayan genel kuralın yeni düzenlemelere indirilmesi Anayasamızın benimsediği Sosyal Hukuk Devletinin temel ilkeleriyle bağdaşmaz. Yasa koyucu dahi Anayasa'nın benimsediğini vazgeçilmesi mümkün olmayan temel kurallara aykırı düzenleme yapmamakla yükümlüdür. Aksi halde getirilen düzenleme Hukuk Devleti ilkesine ve bunun sonucu olarak Anayasaya aykırı bir davranış olur. Eylemli ayrılık hukuksal nedenine dayalı boşanma isteği 17.8.1989 günü yapılmıştır. 3444 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin öngördüğü 6 aylık süre geçirilmiş bulunduğundan davacının geçici maddenen yararlanması mümkün bulunmamaktadır. 3444 sayılı Yasa ile değişik Medeni Kanunun 134/4. maddesi yürürlüğünden sonraki olaylar hakkında hüküm ifade etmek üzere düzenlenmiştir. Yasa koyucu bu maddenin de geriye yönelik olaylara da uygulanması gereğini düşünmüş olsaydı aynı konuda hüküm ifade eden geçici 1. maddeye gerek duymazdı. Bu hukuki olayın aynı yasa içinhde birden fazla madde ile düzenlenmemiş olması düşünülemez. Böyle bir düşünce yasal düzenleme tekniğine aykırı düşer.
Açıklanan nedenlerle davacı 3444 sayılı Yasanın getirdiği düzenleyici kurallarından yararlanamaz.
Davanın reddedilmesi gerekirken boşanmaya karar verilmesi ve bu kararın sayın çoğunlukça benimsenmiş olmasına karşıyım. Hükmün bozulması düşüncesindeyim.