 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/10319
K: 1991/729
T: 21.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Ahter ile M. Zafer arasındaki boşanma davasının, boşanmaya dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Davalı hakkında iflas kararı verildiği ve tasfiye isteminin halen devam ettiği ileri sürülmüştür. İflas açılınca müflisin bütün malları iflas masasını oluşturur. (İİK. m. 184). Bu durumda, masaya ait mallar üzerinde borçlulun her türlü tasarrufları hükümsüz kalır (İİK. 191). Masanın kanuni temsilcisi de İflas İdaresidir (İİK. m. 226). Artık müflis hakkındaki masa ile ilgili davalarda iflas idaresi taraftır. Davalının mal varlığını ilgilendiren davalarda verilecek karar üçüncü kişilerin durumunu ağırlaştıracak ve masa mevcudiyetine olumsuz etki yapacak niteliktedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iflas iddiası konusunda gerekli araştırmayı yapmak, tasfiyenin devam ettiğinin anlaşılması halinde boşanma dışındaki, davacının nafaka ile ilgili taleplerine münhasır olmak üzere husumeti iflas idaresine yöneltmek, davadaki taraf eksikliğini bu şekilde ikmal etmek, masa memurunun göstereceği delilleri de toplamak ve hasıl olacak duruma göre bir karar vermekten ibarettir.
2 - Boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka istemek hakkı doğar (MK. m. 162/2, 137). Kaldı ki istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından alınması zorunludur (MK. m. 137). O halde, dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir.
3 - 3444 Sayılı Yasa ile değişik Medeni Kanununun 144. maddesi, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eşin süresiz nafaka isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Toplanan delillerden boşanmaya, davalının kusurlu tutum ve davranışları sonucu karar verildiği ve davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların sosyal ve ekonomik seviyeleri de gözönünde tutularak davacı için makul düzeyde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir.
Bu yönler dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 21.1.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.