 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1989/7931
K: 1989/9523
T: 20.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 1- Yoksulluk nafakasının boşanma davasının "fer'i" niteliğinde olduğu dava dilekçesinde yer almasının zorunlu bulunmadığı, ya boşanma davası içerisned her zaman ya da boşanma davası henüz hükme bağlanmadan ayrı ve bağımsız bir dava ile istenebileceği hususunda herhangi bir kuşku ve uyuşmazlık söz konusu değildir. Ne var ki, hangi zamanda ve koşulda istenmiş olursa olsun, boşanmanın ekini (fer'ini) oluşturan maddi ve manevi tazminat istemlerinde olduğu gibi yoksulluk nafakasına da ancak istek halinde karar verileceğinden, isteğin dikkate alınabilmesi; harç ödenmesi, eksik harç ödenmiş ise tamamlatılması koşuluna bağlıdır. Çünkü hakim böyle bir nafkanın hüküm altına alınmasının gerekliliğini ve zorunluluğunu yargılama içerisinde belirlese bile kendiliğinden yoksulluk nafakasına karar veremez. Yalnızca boşanma davasının davası sırasında uygun görülen tedbir nafakası (M.K.137) ile boşanma halinde küçük yararına hükmedilen iştirak nafakasında (M.K.148/2), istek olmasa dahi hakim kendiliğinden karar verme zorunda bulunduğundan yalnızca bu iki nafaka türünde harç ödenmesi sınırlı olarak söz konusu değildir.
2- Diğer taraftan her türlü yargı işlerinin kural olarak yargı harcına tabi bulunduğunu belirleyen 492 sayılı (yani harçtan müstesna olan mevzular) ise aynı kanunun 13. maddesinde belirlenmiştir. Gerçekten de 30.12.1980 tarihli 2366 sayılı kanunla değiştirilen söz konusu 13. maddenin (c) bendinde ancak ayda beşbin lirayı geçmeyen nafakalara ait dava ve takiplerin harçtan müstesna olduğu açıklanmıştır. Hemen söylemek gerekir ki bu beşbin lira hükmedilen miktar (Mahkümunbih) değil dava edilen miktardır. (yani "Müddeabih"tir.) Bu nedenle beşbin liradan fazla bir miktar üzerinden açılan bir dava sonunda hükmedilen miktar beşbin liradan az olsa bile dava harca tabidir. Öyle ise özel kanunlara yolmada bulunan 123. maddesinde görülen istisnalar dışında kaldığı için harcı ödenmeyen yoksulluk nafakası isteğinin incelenerek kabul edilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Davalının usulüne uygun açılmış yoksulluk nafakası isteği olmadığı halde hüküm altına alınması doğru bulunmadığından hükmün BOZULMASINA, bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğuyla karar verildi. 20.11.1989
MUHALEFET ŞERHİ
Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olanyoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata ilişkin istekler harca tabi değildir.
İsteğin karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir.
Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur.
Medeni Kanun'un 3344 sayılı kanunla değişik 144. maddesine göre koşullardan biri de boşanma yüzünden davalının yoksulluğa düşecek olmasıdır. Oysa dosyadaki belgelerden davalının ortalama yüzonbin lira emekli maaşı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilgilinin yoksulluğa düşeceğinden söz etmek mümkün değildir.
O halde isteğin bu sebeple reddi gerekirken olaya uymayan düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Av. Şerafettin GÖKALP