Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1989/4152
K: 1990/1691
T: 09.02.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Şükrü ile Ahmet arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Dava, tenkise ilişkindir.
Davacı; dava dilekçesinde, delillerini hasretmemiş olmasına göre, yemin deliline de dayanmış bulunmaktadır. Toplanan delillerin lehine karar vermeye yeterli olmadığı kabul edildiğine göre, yemin delillerinin toplanmasına sıra geldiği kendisine hatırlatılıp sonucuna göre karar vermek gerektiğinin düşünülmesi doğru görülmemiştir.
 
   SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının bu sebeple kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.2.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
  KARŞI OY YAZISI
   Dava dilekçesiyle davacı, dava konusu taşınmazın danıışklı (muvazaalı) olarak davalıya satılmış gibi gösterildiğini aslında işlemin satış olmayıp bağış olduğunu belirttikten sonra istek bölümünde miras payını korunmasını ve bu pay oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
  Dosyadaki kanıt ve belgeler ile satış işleminin bağışı gizlemeye yönelik olduğunu doğrulamıştır.Bİr kimse sahip olduğu tüm mal varlığını korunması altına girdiği mirasçının mavevi baskısı sonucu ona bağışlamış ve bu işlemi satış gibi göstermeye çalışmış ise maddi, manevi (nesnel-öznel) koşullarıyla örnek sayılacak açıklıkta danışıklı işlem yapmış demektir.
  Davacı davasını kademeli açmıştır.Önce danışıklı işlemin bozulmasını olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini açıklamıştır.Bunu açık seçik ifade edememiş olmakla beraber saklı payı oranında indirim istemekle belirtmiştir.
  Bir işlemde danışık ve saklı payı zedeleme amacı birleşmiş ise öncelikle o işlemin danışıklı olup olmadığına bakılır.İşlem danışık nedeniyle geçersiz duruma gelmiş ise işlemin konusu şey olduğu gibi terekeye döneceğinden artık  tenkis kurallarının varlığı aranmaz.Danışıklı işlem belirli bir zamanın geçmesi, nedeninin ortadan kalkması ve hatta işlemin taraflarca yerine getirilmiş olmasıyle dahi hukuken geçerlilik kazandırmaz.
  Açıklanan nedenlerle danışıklı işlemin yemin delili ile geçerli hale getirilmesi mümkün değildir.Yerel Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir.Çoğunluk bozma gerekçesine bu nedenle katılmıyorum.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini