 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1989/3178
K: 1989/4929
T: 22.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sadiye ile Rahmiye arasındaki vasiyetnamenin hükümden düştüğünün tesbiti davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Vasiyetin düzenlenmesinden sonra vasiyetçi, yine vasiyet şekillerinden birisi ile vasiyetinden dönebilir (MK.489). Bir kimse, muayyen bir mal hakkındaki vasiyetnamenin varlığına rağmen, sonradan bu vasiyetle bağdaşmayan (telifi kabil olmayan) bir tasarrufta bulunursa, vasiyeti hükümsüz hale gelir. Buna hukuk alanında fiilen rücu denmektedir (MK.nun 491). Bu tür bir dönüş hukuken geçerlidir.
Olayda miras bırakan 1.10.1986 günlü vasiyetnamede, taşınmazını kızı Rahmiye'ye vasiyet ettikten sonra, aynı taşınmazı 24.2.1987 gününde yine kızı Rahmiye'ye satmış, tapuda mülkiyeti ona devir etmiştir. Miras bırakan bu davranışı ile, ölümü halinda bu malın, terekesinde bulunması imkanını ortadan kaldırmıştır.
Yararına vasiyet yapılan kişinin, ölenin mirasçısı olması, fiili rücu (dönüş) kuralını etkilemez. Mahkemece aksine düşünce ile ve ölüme bağlı tasarrufların hukuki niteliği ile çelişerek ve Medeni Kanunu 491. maddesi ile bağdaşmayan bir düşünce biçimiyle davanın red edilmesi yanlıştır. Oysa yapılacak iş, vasiyetnamenin geçerliğini yitirdiğinin tesbitinden ibarettir. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 22.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.