Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1989/10796
K: 1990/2176
T: 22.02.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA :(M.K.)  ile (S.K.) arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle,(...) evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Medeni Kanunun 3444 sayılı Kanunla değişik 134/1. maddesine göre, eşlerin birlikte başvurmaları yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının karinesi sayılır. Başka bir ifade ile, böyle bir durumda hakimin takdir hakkı sonuca etkili olmamakta ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin delillerin toplanmasına da gerek bulunmamaktadır.
Ne varki, Medeni Kanunun 3444 sayılı Kanunla değişik 134/3. maddesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma hukuki sebebinin varlığı konusunda takdir hakkını ortadan kaldırırken hakime de boşanmaya karar verebilmesi için zorunlu üç unsurun varlığını kendiliğinden (re'sen) araştırma yetkisi ve yükümlülüğü vermiştir. Buna göre aranacak hususlar; evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması, boşanmaya ilişkin olmak üzere tarafların iradelerinin yargılamada serbestçe açıklanmış bulunması ve boşanmanın mali sonuçları ile ilgili olarak taraflarca mahkemeye bir anlaşma düzenleme metninin sunulması yada bu husustaki anlaşmanın tutanağa geçirilmiş olmasıdır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen gözetilmesi ve herhangi birinin yokluğu halinde açılan davanın reddi gerekmektedir.
Olayımızda cevap dilekçesini tekrarlayan davalının bu beyanının boşanma konusunda haki önünde dinlenme ve serbest irade açıklaması niteliğinde kabulü mümkün bulunmamaktadır. Ancak bundan daha önemli olarak boşanmanın mali sonuçları ile ilgili olarak taraflar arasında tam bir anlaşma gerçekleşmemiştir. Örneğin, davalı yoksulluk nafakası istediği halde davacı yalnızca (hükümde olduğu gibi) tedbir nafakası vermeyi kabul etmiştir. Bu yönün gözönünde tutulmaması ve yasa hükmünün yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
 
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA 22.2.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini