 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 2005/7570
K: 2005/16572
T: 20.7.2005
LEHE KANUN UYGULAMASI
İNFAZDA TEREDDÜT
İNFAZA İLİŞKİN HÜKMÜN YASA YOLU
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: 5252 sayılı Yasanın 9/1 .maddesinde 1.6.2005 Tarihinden önce kesinleşen hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı Yasanın lehe hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceği düzenlenmiştir. 5275 sarılı Yasanın 98/1. maddesinde sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa duraksamanın giderilmesi gibi nedenlerle mahkemeden karar isteneceği, 101. maddede de bu tür kararların duruşmasız verileceği ve itiraza tabi olduğu belirtilmiştir.
(5252 s. TCKYK. m. 9/1)
(5275 s. CGİK. m. 98/1, 101)
Geceleyin konut dokunulmazlığını bozmak suçundan sanık Ahmet'in yapılan yargılaması sonunda: mahkumiyetine dair (Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 8.6.2005 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcıiığının 18.7.2005 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
Hükümlü hakkında 21.9.2000 tarihinde işlediği geceleyin konut dokunulmazlığını bozmak suçundan verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiş, 1.6.2005 tarihinde yürüriüğe giren 5237 sayılı TCK.na göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi için yapılan başvuru üzerine yeni düzenlemelerin sanık lehine olmadığı gerekçesiyle duruşma yapılmadan kesinleşen bu karar yönünden, hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, bu karar sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesinin 1. fıkrasında 1.6.2005 tarihinden önce kesinleşen hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK.nun lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceği düzenlenmiştir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanunun 98/1. maddesinde sonradan yürürlüğe giren Kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar isteneceği, aynı Kanunun 101. maddesinin 1. fıkrasında bu tür kararların duruşma yapılmaksızın verileceği, 3. fıkrasında ise bu şekilde verilecek kararlara karşı itiraz yoluna gidilebileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, hükümlü hakkında infazla ilgili olarak mahkeme tarafından dosya üzerinden verilen 8.6.2005 gün ve 469-223 sayılı bu karara karşı, itiraz yoluna gidilebileceği yasada açıkça belirtilmiş olması nedeniyle temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 264. maddesi de gözetilerek sanık müdafii tarafından verilen 14.6.2005 günlü dilekçe itiraz dilekçesi olarak kabulü ile, itiraz konusunun mahallinde merciince incelenip sonuçlandırılmak üzere dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilmesine, 20.7.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.