 |
T.C
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
E: 2003/6466
K: 2004/17428
T: 11.10.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU YARALANMAYA NEDEN OLMAK
- MAĞDURUN RAPORU
- ADÜ TIP YERLEŞlK UYGULAMALARI
İçtihat Özeti: Mağdurenin devlet hastanesinden alınan rapora göre klavikula kırığı nedeniyle 25 gün mutad iştigalinden kaldığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu yerleşik uygulamalarına göre klavikula kırığının 20 günden az mutad iştigalden kalmasını gerektirmesine göre; tüm hastane evraklarının getirtilip bir kez de adli tıp kurumundan olayla ilgili kesin rapor alınıp sonucuna göre karar verilmelidir.
(765 s. TCK. m. 459/1, 459/2)
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek suçundan sanık Turkay'in yapılan yargılaması sonucunda; mahkumiyetine dair (Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 2.5.2002 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 108759 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
Dosya içeriğine, göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1 - Mağdurenin hükme dayanak yapılan hayati tehlike geçilmeyecek ve 25 mutad iştigalinden kalacak şekilde yaralandığının belirtildiği 26.6.2001 tarihli K...... Devlet Hastanesinden alınan kesin raporunda belirtilen klavi kula kırığının adli tıp kurumunun yerleşik uygulamalarına göre 20 günden daha az süre ile mutad iştigalinden kalmasını gerektirmesi nedeniyle mağdurenin geçici ve kesin raporlarında belirtilen yaralarının niteliği ile kesin raporunda belirtilen iş ve güçten kalma süresinin adli tıp kurumunun yerleşik uygulamalarıyla uygunluk göstermediği anlaşıldığından, mağdurenin tedavi olduğu hastane ve sağlık kuruluşlarından tüm hastane evrakları, film, grafi ve raporları getirtilip bir kez de adli tıp kurumundan olay nedeniyle hayati tehlike geçirip geçirmediği ve kaç gün iş ve güçten kaldığı hususunda yeniden kesin raporunun alınması ve mağdurun şikayetçi olmadığı da gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 10.2.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4806 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK.'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "bir lira" ibaresi "bin lira" olarak değiştirilmiş olup izah edilen bu değişikliğin sanık lehine olması ve TCK.'nun 2/2. maddesi nazara alındığında sanık hakkında ceza tayin edilirken bin liranın küsurunun hesaba katılamayacağının lüzumu;
Bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 11.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.