 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 2001/13752
K: 2002/10245
T: 31.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2253/m.2, 9, 10, 12, 18, 20, 38, 42
1412/m.253, 261, 264, 265, 266
DAVA : Yerleşik yerde zaruret olmaksızın silah atmak suçundan sanık Bulut A.'ın TCK'nun 551/1, 119/5, 72, 647 sayılı Kanunun 4.maddeleri uyarınca 24.336.000 lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına dair Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesinin 02.10.2000 gün, 2000/672-581 sayılı ceza kararnamesi aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.04.2002 gün ve 16391 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığının 18.04.2002 gün ve 16391 sayılı ihbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu;
Mezkür İhbarnamede;
Kayden 23.01.1986 doğumlu olup, suçun işlendiği 10.09.2000 tarihinde 15 yaşını ikmal etmediği anlaşılan sanık hakkında 2253 sayılı Kanun hükümlerine göre yargılama yapılması gerektiği gözetilmeksizin ceza kararnamesi ile sonuçlandırılmasında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
KARAR : 2253 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesinde, çocuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde "küçükler tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturma bu kanunda yazılı usullere görevli mahkeme ve C.Savcılığınca yapılır. Şu karardaki küçükler hakkında bu kanunda gösterilen tedbir ve cezalar uygulanır" 42.maddesinde "Diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri küçük suçlular hakkında uygulanmaz" 18.maddesinde, "bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır", Hükümleri yer almakta olup inceleme konusu ile ilgili bu kurallarla birlikte kanunun bütününe bakıldığında, küçükler tarafından işlenen suçlarla ilgili davaların yargılama ile sonuçlandırılması esasını öngördüğü, kanunun 12.maddesindeki ceza verme veya tedbir uygulama, 10.maddesindeki tedbirlerden uygun olanın takdiri, bu amaçlarla 20.madde çerçevesinde yapılacak incelemenin kapsam ve içeriği, Kanunun 9.maddesinde düzenlenen büyüklerle birlikte işlenen suçlarda izlenecek yöntem 38.maddesindeki şartlı erteleme gibi hususların çözümünün hakimin karar öncesi gerekli ve yeterli bir araştırma yapmasına bağlı olup, yargılama gereğinin doğal sonucu olduğu tesbit edilmekte, hüküm öncesinde gerekli olan araştırma ve değerlendirmenin buna dayandırılması olgusu da, küçükler hakkında yargılama yapmadan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla haklarında ceza kararnamesi düzenlenemeyeceği sonucunu ortaya koymaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.11.1986 tarih ve 280/506 sayılı kararında da işaret olunduğu gibi, CMUK'nun; duruşma yapılmasına, bitirilip hüküm kurulmasına ilişkin, 261, 264, 265, 266 ve 253.maddelerindeki usul kurallarına uymamak kesin biçimde yasaya aykırılığı oluşturur" bunun sonucu olarak da "esas hakkında verilen karar yargılama yapılmak suretiyle verilmiş hukuken geçerli bir karar olmayıp yok hükmündedir. Esasa ilişkin hükümlerin yazılı emir yoluyla bozulması halinde yeniden yargılama yapılmaması, yargılama yapılarak ittihaz olunmuş kararlar içindir. Bu itibarla esası çözümleyen karar yargılama yapılmaksızın verilmiş olduğundan yeniden yapılacak muhakeme tekriri muhakeme mahiyetinde olmayıp ilk defa yapılacak muhakeme niteliğindedir ve bunda da zorunluluk vardır.
SONUÇ : Bu itibarla, yazılı emre dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesinden ceza kararnamesi ile verilip kesinleşen 02.10.2000 gün ve 2000/672-581 karar sayılı hükmün CMUK.nun 343.maddesi gereğince BOZULMASINA ve müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına 31.05.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.