|
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E:1999/11366
K:1999/10722
T:14.07.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
*FUHUŞLA MÜCADELE TÜZÜĞÜNE AYKIRI DAVRANMAK
KARAR ÖZETİ : Travestilerin, cinsi ilişki için buldukları müşterileri ile buluşmaları için evini kullandıran sanığın-zührevi hastalıklarla mücadele ve genel sağlığın korunmasına ilişkin alınacak önlemleri içeren Fuhuşla Mücadele Tüzüğünün 106. maddesine aykırılık nedeniyle -TCY.nın 526/1 maddesine uyan suç oluşturur.
(765 s. TCK. m. 526/1)
(Fuhuşla Mücadele Tüz. -5/984. s.)
(765 s. TCK. m. 526/1)
(Fuhuşla Mücadele Tüz. -5/984. s. (30.3.1961 Ta.) m. 106)
Fuhuşla Mücadele Tüzüğüne aykırı davranmak suçundan sanık Abdülkadir'in TCK.nun 526/1, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dair, (Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 11.2.1998 gün ve 1998/106-79 sayılı Ceza Kararnamesi aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 1.7.1999 gün ve 15057 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C. Başsavcılığının 6.7.1999 gün ve 80652 sayılı ihbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu.
Mezkur ihbarnamede;
Ankara C. Başsavcılığınca düzenlenen 15.1.1998 gün ve hazırlık 1997/ 93215-731 sayılı iddianame içeriğine göre, sanık Abdülkadir'in fuhuş için yer temin etmek şeklinde tezahür eden eyleminde, TCK.nun 526. maddesinde öngörülen suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde mahkumiyet kararı verilmiş olunmasında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
İddianamede sanığın eylemi, travestilerin cinsi ilişki için buldukları müşterileri ile buluşmaları için parasal çıkar karşılığı yer sağlamak olarak gösterilmiş olup mahkemecede, ceza kararnamesine esas alınan anlatımlar; travestilerin müşterileri ile cinsi ilişki için sanığa ait evi kullandıkları bunun karşılığında sanığa ödemede bulundukları yönünde olduğundan TCK.nun 526/1. maddesinin uygulama koşullarının varlığı kabul edilmiştir.
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 103 ve bunu izleyen maddeleri zührevi hastalıklarla mücadele ile ilgili toplumun görevli olan veya olmayan tüm bireylerini gösterdiği koşullarda sorumlu tutan hükümler içermektedir.
19.4.1961 tarih ve 10786 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan (Genel kadınlar ve genelevlerin tabi olacakları hükümler ve fuhuş yüzünden bulaşan zührevi hastalıklarla mücadele tüzüğü) Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 128. maddesine göre çıkarılmış olup bu madde (....bilhassa zührevi hastalıkların sirayetine mani olacak tedbirlerin tesbit....) ve uygulama yükümlülüğünü de içermektedir.
Travesti denilen kişilerin başkalarıyla cinsi ilişkilerinin AİDS, frengi, belsoğukluğu gibi zührevi hastalıklara neden olduğu bir olgu olarak bilinmektedir.
Sözkonusu tüzüğün birinci kısım hükümleri zührevi hastalıklarla mücadeleyi, görevli olanları ve denetim yetkisini göstermekte olup gerek kanun ve gerekse tüzük hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, sanığın aracılık niteliğindeki yer sağlama eyleminin bu yönde yapılan mücadeleye, bu kapsamda alınan önlemlere ve dolaysıyla genel sağlığın korunmasına ilişkin olarak öngörülen önlem ve yasaklamalara aykırılık oluşturduğunda kuşku duyulmaması gerekir.
Bu nedenle; Sanığın travesti denilen kişilerin müşterileri ile cinsi ilişkide bulunmalarına yönelik olarak aracılık niteliği içeren yer sağlamasının, Tüzüğün 106. maddesinden de hareketle TCK.nun 526/1. maddesine uygun suç oluşturduğunun kabulünde ve mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, yazılı emre atfen düzenlenen tebliğnamedeki, eylemin sözkonusu maddedeki suçun unsurlarının oluşmadığı düşüncesine dayanan bozma isteğinin (REDDİNE), 14.7.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.