 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/16920
Karar No: 1999/79
Tarih: 25.1.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GIDA MADDELERİ TUZUGUNE AYKIRILIK
ERTELEMEDE INFAZ KOŞULU
ÖZET : 1- Ambalajı üzerinde üretim izin gün ve sayısı bulunmayan bisküviyi üretip satışa sunma eylemi, 10.6.1997 olan suç tarihi itibariyle bu konuda bir hüküm bulunmaması nedeniyle suç oluşturmaz.
2- Adli sicil kaydının da yazılı hükümlülük kararının bir yıl dolması nedeniyle Adli Sicilden çıkarılma koşulları oluştuğu dikkate alınmadan, şimdiki ceza ertelendiğine göre, önceki erteli cezanın aynen infazına karar verilmesi TCY.nın 95/1. maddesine aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 398, 526, 95/1)
(1593 s. UHK. m. 199)
Ambalajı üzerinde üretim izin tarih ve sayısı bulunmayan bisküviyi üretip satışa arz etmek suretiyle Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykırı hareketten sanık Fatma'nın yapılan yargılaması sonunda; suçun değişen vasfı na binaen sanığın eylemi yetkili mercilerce verilen emirlere riayetsizlik niteliğinde görülmekle bu suçtan mahkumiyetine dair (KartalÜçüncü Sulh Ceza Mahkemesi)ndenverilen 4.6.1998 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 87283 sayılı tebliğ namesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
- Sanık hakkında iddianame ile 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesine aykırı olarak Bakanlıktan üretim izni almadan ve ambalajında üretim izin tarihi ve sayısı yazılmadan bisküvi üretip satmak suçundan açılan davanın yargılaması sonucunda etiketinde üretim izin tarih ve sayısı bulunmayan bisküvi üretip satmaktan dolayı verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz isteği üzerine Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 11.12.1998 gün ve 6-6 sayılı kararı gereğince yapılan incelemede;
Sanık hakkında Bakanlıktan üretim izni olmadan ve ambalajında üretim izin tarih ve sayısını belirtmeden bisküvi imal edip satmaktan dava açılmış, suça konu bisküvinin etiketinde üretim izin tarihi ve sayısı bulunmadığından bahisle TCK.nun 526. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmiştir.
1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile bu kanunun 199. maddesi gereğince çıkarılan Gıda Maddeleri Tüzüğünde, bisküviye ilişkin standart ile diğer düzenlemelerde bisküvinin ambalajında üretim izin tarih ve sayısının yazılacağına dair bir kural olmayıp bu düzenleme, 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10. maddesi gereğince çıkarılan ve 10.7.1996 tarihinde yürürlüğe giren Gıda Üretim ve Satış Yerleri Hakkında Yönetmelik ile yapılmış, bu yönetmeliğin geçici 1. maddesi ile de gıda üreten işyerlerinin bir yıl içinde bu yönetmelik hükümlerine uymak zorunda oldukları belirtilmiştir.
Gıda Üretim ve Satış Yerleri Hakkında Yönetmeliğin 35. maddesinin de bendinde gıda maddelerinin etiketinde üretim izninin tarih ve sayısının yer alması gerektiği şeklinde düzenleme yapılmış, 42. maddesi gereğince de yapılacak denetim sonucu belirlenecek eksiksiklerin verilecek süre sonunda düzeltilmemesi halinde 4128 sayılı Kanuna göre işlem yapılacağı belirtilmiş, 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 4128 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesinin f fıkrası ise müeyyidesini göstermiştir.
Suça konu bisküvinin imal tarihi Kasım 1996, suç tarihi ise 10.6.1997'dir. Adı geçen yönetmeliğin geçici 1. maddesi de nazara alındığında suç tarihinde bisküvilerin ambalajında üretim izninin tarih ve sayısının yazılması zorunlu hale gelmemiştir.
Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinin 20. maddesi gereği çıkarılan yönerge, içerisine katkı maddesi katılan gıdalarının ambalajına uyarıcı ifadelerin yazılmasına ilişkin olup davamızla bir ilgisi yoktur.
Yukarda yapılan açıklamalar ışığında, suç tarihi itibariyle bisküvilerin ambalajında üretim izin tarihinin ve sayısının yazılacağına dair bir hüküm bulunmaması ve bu itibarla dava konusu yapılan eylemin suç oluşturmaması nedeniyle sanığın beraatine karar vermek gerekirken olayda uygulama yeri olmayan TCK.nun 526. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığa ait adli sicil kaydında yazılı mahkumiyet kararının hüküm tarihinden itibaren 1 yıl geçmesi nedeniyle adli sicilden çıkarılma koşullarının oluştuğu nazara alınmadan ve şimdiki suçundan verilen cezanın ertelenmesine karar verildiğine göre erteli cezanın aynen infazına karar verilemeyeceği de gözetilmeden TCK.nun 95. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olarak erteli cezanın aynen infazına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı değişik gerekçe ile istem gibi (BOZULMASINA), 25.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.