 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/10245
Karar No : 1997/9243
Tarih : 23.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DURUŞMA TUTANAĞI VE GEREKÇELİ KARARA FARKLI YAZILAN İBARELER ( Usul Hataları Niteliği - Yazılı Emir Yoluna Gidilemeyeceği )
- GEREKÇELİ KARARA VE DURUŞMA TUTANAĞINA FARKLI YAZILAN İBARELER ( Usul Hataları Niteliği - Yazılı Emir Yoluna Gidilemeyeceği )
- YAZILI EMİR YOLUNA GİDİLEMEYECEĞİ ( Duruşma Tutanağı ve Gerekçeli Karara Farklı Yazılan İbareler - Yazılı Emir Yoluna Gidilemeyeceği )
1412/m.206,253
DAVA : Silah ile etkili eyleme tam kalkışmak suçundan sanık S. K.'nın TCK.nun 456/4, 62, 457/l, 72. maddeleri uyarınca 378.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, Marmara Ereğlisi Sulh Ceza Mahkemesinin 2l.l.l997 gün ve E.l995/2, K.l997/5 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30.5.l997 gün ve l49l5 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığının 9.6.l997 gün ve 58859 sayılı ihbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu:
Mezkür İhbarnamede; Kamu davası üzerine, sanık hakkında duruşma açılıp sanık S. K.'nın sorgusunun yapılmış olmasına göre, işin ceza kararnamesi ile intacının mümkün olmadığı dikkate alınmadan CMUK.nun 386. maddesine aykırı olarak ceza kararnamesiyle hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
KARAR : Sanık hakkında duruşma açıldığı, delillerin toplandığı, 2l.l.l997 günlü son oturumda ( ...dosya incelendi araştırılacak bir husus kalmadığı görüldü, duruşmanın bittiği bildirildi... ), ( gerekçesi ekli kararda yazıldığı ve duruşmada okunup anlatıldığı üzere... )denilerek kısa kararın tutanağa geçirildiği ve gerekçeli kararın da mevcut olmasına göre, duruşma tutanağına yazılan ( ...ceza kararnamesinin uygun olduğu anlaşıldı )ibaresinin ve gerekçeli karara ( ceza kararnamesi )yazılıp ( itirazı kabil )denilmesinin CMUK.nun 206. ve müteakip maddeleri uyarınca duruşma açılıp yapılarak ve deliller toplandıktan sonra 253. maddesine uygun şekilde hüküm verilmiş olması olgusunu ortadan kaldıramayacağı, örneğin sanığın veya C.Savcısının kanun yoluna başvurusunun temyiz yoluyla incelemeyi gerektirdiğinde kuşku olmayacağı cihetle, bu somut olgular karşısında yukarıda sözü edilen kararnameye ilişkin sözler esasa ilişkin olmayan usul hataları niteliğinde bulunduğundan ve bu tür hatalar dolayısıyle yazılı emir yoluna gidilemeyeceğinden yazılı emre atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteğinin reddine, 23.6.l997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.