 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E. 1996/4493
K. 1996/4682
T. 24.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU YARALAMAYA NEDEN OLMAK
HATALI AMELİYAT
KARAR ÖZETİ Ameliyathane sorumlusu doktor sanığın görevlendirmesi üzerine, göz ihtisası yapmakta olan diğer doktor sanığın; mağdurenin dosyasını incelemeden, sağlam gözünü ameliyat ederek aldığı, diğer gözün de zorunlu olarak alınması sonucu, mağdurenin iki gözünün kör olduğu olayda, -1219 sayılı Yasanın 75. maddesi saklı kalmak üzere- sanıkların yetki dereceleri ve olaydaki kusur durumları ve oranı hakkında öncelikle Yüksek Sağlık Şürası 'ndan rapor alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
(1219 s. Tababet K. m. 75)
(765 s. TCK. m. 459)
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermekten sanık Ahmet'in yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair, (Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 27.3.1995 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil ve sanık tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 3.4.1996 tarihli tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği düşünüldü:
....... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde doktor olan ve göz ihtisası yapmakta bulunan sanık Ahmet'in, diğer sanık ve ameliyathane sorumlusu Rüştü'nün görevlendirmesi üzerine, mağdure Fatma'nın ameliyatını yaptığı, ancak sanık Ahmet'in, hastaya ait dosyayı incelemeden sol gözde retinoplasttom olduğu halde, yanlışlıkla sağ gözünü ameliyat suretiyle aldığı, daha sonra yanlış gözün alındığı anlaşılınca da diğer hasta gözün alındığı ve bu suretle mağdurenin tamamen kör olduğu ileri sürülmüş olup, bu şekilde gelişen olayda sanıkların kusurlu olup olmadıkları ve varsa oranlarının tesbiti, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konulardan bulunmadığı, 1219 sayılı Kanunun 75. maddesi de mahkemelerin uygun görecekleri bilirkişilerin görüşlerine başvurma imkanı saklı kalmak üzere doktorların mesleklerinin icrasından doğan suçlardan dolayı Yüksek Sağlık Şürası'ndan düşünce sorulmasını zorunlu kıldığı gözetilerek, sanıkların sıfatları, durumları ve yetki dereceleri oluş içinde değerlendirilmek suretiyle kusurlu olup olmadıkları ve varsa derecesinin öncelikle Yüksek Sağlık Şürası'ndan rapor alınması suretiyle belirlenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken noksan soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, müdahil vekili ve sanık Ahmet vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 24.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.