 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E. 1994/12310
K. 1995/451
T. 23.1.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
(Şikayet süresi)
KARAR ÖZETİ: Maddi olayda; şahsi davacı tarafından, sanığın şahsına müessir fiil ikaından süresinde açılan şahsi davanın rüyeti sırasında sanık tarafından da şahsi davacının hakaretine maruz kaldığı iddiasıyla altı aylık şikayet süresi geçirildikten sonra karşılıklı şahsi dava açılmıştır.
Şikayet koşuluna bağlı şahsi davalık filler için süresinde şikayet bir dava koşuludur. CMUK nun 357. maddesinde muhakemenin bittiği bildirilinceye kadar karşı davanın açılabileceğini öngören süre kuralı, TCKnun 108. maddesindeki altı aylık şikayet süresi kuralını değiştirmez.
Bu nedenle altı aylık şikayet süresi geçirildikten sonra açılan karşılıklı şahsi davanın düşürülmesine karar verilmelidir.
Karşılıklı şahsi dava dilekçesinin CMUK.nun 351. maddesi uyarınca ıttıla için C. Savcılığına tebliği gerekir.
(765 s. TCK. m. 108)
(1412 s. CMUK. m. 351, 357)
Fatma'ya hakaretten sanık Mehmet hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine, davacıya 100.000 lira maktu vekalet ücreti ödemesine yargılama gideri alınmasına dair, (Vize Sulh Ceza Mahkemesi) 'nden verilen 17.2.1994 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 7.12.1994 tarihli tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldktan sonra, gereği düşünüldü:
Dosya içeriğinden, şahsi davacı Mehmet tarafından 15.7.1992 tarihinde sanık Fatma'nın şahsına müessir fiil ikaında bulunmasından dolayı 7.9.1992 tarihinde süresinde ikame olunan şahsi davanın rüyeti sırasında sanık Fatma'nın da vekili marifetiyle aynı olayda şahsi davacı Mehmet'in hakaretine maruz kaldığı iddiasıyla 26.1.1993 tarihinde karşılıklı şahsi dava ikame ederek, cezalandırılmasını istediği, ancak, karşılıklı şahsi davanın, TCk.nun 108. maddesinde öngörülen altı aylık şikayet süresi geçirildikten sonra ikame olunduğu belirlenmiştir.
CMUK.nun 357. maddesi muhakemenin bittiği. bildirilinceye kadar karşı davanın açılabileceğini öngörmektedir. Karşı dava ikamesinin mahkemenin sonuçlanmasıyla sınırlandırılmış olması, aslında şahsi davalık olan fiilin karşı dava biçiminde yargılanması açısındandır. Yoksa bu fiil için, şikayet süresi içinde kalmak kaydiyle daha sonra da şahsi dava açılabileceği tabiidir.
Şikayet koşuluna bağlı olan şahsi davalık fiiller için şikayet bir dava koşuludur. Bu koşul kovuşturmanın ilk ve ana koşuludur.
TCK.nun '108. maddesinde tanınan süre içinde şikayet koşulu gerçekleşmezse, açılmış bir karşı davadan sözedilemez.
CMUK.nun 357. maddesindeki süre kuralı, TCK.nun 108. maddesinde şikayet süresi kuralını değiştiren, onu uzatan bir kural değildir. Aksi bir kabul, müstakilen açılan şahsi davalar ile karşılıklı dava biçimindeki şahsi davalar yönünden, farklı şikayet süresi yaratılmasına yol açacaktır ki bu da yasanın amacına, adalet ve eşitlik ilkelerine ters düşecektir. Karşılıklı şahsi davanın da, konusunu teşkil edecek suçlar, şikayet 'süresi, takip ve yargılama koşulları itibariyle, şahsi dava prosedürü içinde mütalaası gerekmektedir.
Bu nedenlerle;
1- (6) aylık şikayet süresi geçirildikten sonra açılan ve dava şartı tahakkuk etmemiş bulunan karşılıklı şahsi davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de; karşılıklı şahsi dava dilekçesinin CMUK.nun 351. maddesi uyarınca ıttıla hasıl etmek üzere C. Savcısına tebliğ olunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 23.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.