 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E. 1993/6645
K. 1993/8893
T. 12.7.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YETKİLİ MERCİLERİN EMİRLERİNE AYKIRI DAVRANIŞ
KARAR ÖZETİ 23.101978 doğumlu olup suç tarihinde 11-15 yaş arasında bulunan sanık hakkında duruşmalı inceleme yapılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekir.
(765 s. TCK. m. 526,54)
(647 s. CİK. m. 4)
(2253 s. ÇMK. geçici m. 2, m. 42, 18,12, 10,38)
(1412 s. CMUK. m. 293)
Yetkili mercilerin emirlerine riayetsizlik suçundan sanık Cüneyt ve arkadaşlarının TCK.nun 526/1; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca ayrı ayrı hafif para cezası ile cezalandırılmalarına dair, (Tarsus 2. Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 24.12.1992 gün ve 1992/992-1015 sayılı ceza kararnamesine sanıklar Mehmet, Muvaffak, Vasıf, Mustafa, Gürol, Ersin tarafından vuku bulan itirazların kabulü ile duruşma yapılmak üzere dosyanın Tarsus 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine dair, Tarsus 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 5.3.1993 gün ve 1993/31, 32, 33, 34, 35, 36 müt. sayılı kararlar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 14.5.1993 gün ve 021131 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C. Başsavcılığı'nın 21.5.1993 tarih ve 43689 sayılı ihbarnamesiyle Daireye gönderilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede:
Tüm dosya münderecatına nazaran, ceza kararnamesi ile sanıklar hakkında hafif para cezasına hükmedilmiş bulunmasına göre CMUK.nun 390/3. maddesi hükmüne tevfikan Asliye Ceza Mahkemesinin anılan Kanunun 302/2. maddesi uyarınca itiraz mevzuu olan mesele hakkında da karar vermesi gerektiği halde yazılı olduğu şekilde karar ittihazında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
1- TCK.nun 526. maddesine aykırı davranmaktan sanıklar Muvaffak, Vasıf, Mustafa, Gürol ve Ersin haklarında Tarsus 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce düzenlenen 24.12.1992 gün ve 1992/992-1015 sayılı ceza kararnamesi ile 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uygulanmak suretiyle neticeten hafif para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş olup sanıklar hakkında uygulanan kanun maddesi, verilen cezaların nev'i ve miktarı itibariyle ceza kararnamesi düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmaması, sanıklara neticeten hafif para cezası tayin olunması, 647 sayılı Kanunun 4/4. maddesi gereğince asıl cezanın neticeten verilen hafif para cezası sayılması sebebiyle kanun yolunun CMUK.nun 390/3. maddesi uyarınca itiraz üzerine kararnamenin Asliye Ceza Hakimince aynı Kanunun 302. maddesine göre incelenip 303. maddesi uyarınca kesin olarak sonuca bağlanmasından ibaret olması karşısında yazılı emre dayanan ihbarname münderecatı bu sanıklar yönünden yerinde görüldüğünden Tarsus 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 5.3.1993 gün ve 1993/31, 32, 33, 34 ve 36 sayılı ek kararlarının CMUK.nun 343. maddesi gereğince bozulmasına, bu sanıklar hakkında Aynı Kanunun 390/3. maddesine göre gerekli işlemin mahallinde görevli ve yetkili Asliye Ceza Mahkemesince yapılmasına,
2- Sanıklardan 23.10.1978 doğumlu Mehmet'in suç tarihinde 11-15 yaşları arasında olduğu, 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna tabi bulunduğu, suç yerinde Çocuk Mahkemesinin kurulmamış olduğu anlaşılmaktadır.
2253 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde; çocuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde "..küçükler tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturma bu kanunda yazılı usullere göre görevli mahkeme ve Cumhuriyet Savcılığınca yapılır. Şu kadar ki, küçükler hakkında bu kanunda gösterilen tedbir ve cezalar uygulanır. 42. maddesinde; "diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri küçük suçlular hakkında uygulanmaz". 18. maddesinde; "bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır" hükümleri yer almakta olup inceleme konusu ile ilgili bu kurallarla birlikte Kanunun bütününe bakıldığında, küçükler tarafından işlenen suçlarla ilgili davaların yargılama ile sonuçlandırılması esasını öngördüğü Kanunun 12. maddesindeki ceza verme veya tedbir uygulama 10. maddesindeki tedbirlerden uygun olanın takdiri, bu amaçlarla 20. madde çerçevesinde yapılacak~incelemenin kapsam ve içeriği Kanunun 9. maddesinde düzenlenen büyüklerle birlikte işlenen suçlarda izlenecek yöntem, 38. maddesindeki şartlı erteleme gibi hususların çözümünün hakimin karar öncesi gerekli ve yeterli bir araştırma yapmasına bağlı olmasının yargılama gereğinin doğal sonucu olduğu tesbit edilmekte hüküm öncesinde gerekli olan araştırma değerlendirmenin buna dayandırılması olgusu da, küçükler hakkında yargılama yapmadan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla haklarında ceza kararnamesi düzenlenemeyeceği sonucunu ortaya koymaktadır.
Bu itibarla, Tarsus 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin sanık hakkında duruşmalı inceleme yaparak karar vermesi gerektiği gibi verilen kararda temyiz kabiliyetini haiz olduğu cihetle kanuna aykırı şekilde ceza kararnamesi düzenlenmesinin aslı temyizi kabul olan kararın tabi olduğu kanun yolunu değiştirmeyeceği göz özünde tutulup 1.3.1993 günlü dilekçenin temyiz dilekçesi sayılarak işlem yapılması gerekirken itiraz niteliğinde kabul edilmesi suretiyle Asliye Ceza Mahkemesince incelenip karara bağlanması ve sonraki işlemler hukuki dayanaktan yoksun bulunmaktadır.
Açıklanan sebeplerle ve CMUK.nun 293. maddesi hükmü de gözetilerek, sanığın 1.3.1993 günlü dilekçesi temyiz dilekçesi sayılmak ve dilekçe üzerine yapılan hukuki dayanaktan yoksun karar ve işlemler geçersiz kabul edilmek suretiyle, sanık Mehmet hakkındaki kararın temyizen yapılan incelemesinde:
23.10.1978 doğumlu olup suç tarihinde 11-15 yaş arasında bulunan sanık hakkında duruşmalı inceleme yapılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Mehmet'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olmakla hakkındaki kararın sair yönleri incelenmeksizin bu nedenle (BOZULMASINA), 12.7.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.