 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E. 1993/15090
K. 1993/14444
T. 20.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BOZMA KARARINDAN HÜKMÜ TEMYİZ
- ETMEYEN SANIĞIN YARARLANMASI
KARAR ÖZETİ:Sanıklardan Salih 'in sarhoşluk suçundan hükmü temyiz etmesi üzerine suçun (umumiyet unsuru) yönünden karar bozulduğundan ve (umumiyet unsuru) sarhoşluk Suçunun oluşması için gerekli öğe olduğundan, bozma nedeni, cezanın uygulanmasında yasaya aykırılık hali ile ilgili olup hükmü temyiz etmeyen sanık Durmuş 'un yararlandırılmasıgerekir.
(765 s. TCK. m. 572)
(1412 s. CMUK. m. 325, 260, 268)
Saldırgan sarhoşluk suçundan Durmuş'un, TCK.nun 572/1, 59/2; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince sonuç olarak ı5o.ooo lira hafif para
cezası ile hükümlülüğüne ilişkin, (Ula Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 1.4.1992 tarih, 91/37-92/11 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 2.12.1993 gün ve 47071 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C. Başsavcılığı'nın 8.12.1993 tarih ve 95123 sayılı ihbarnamesiyle Daireye gönderilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede:
Hakkında anılan kararla aynı suçtan ceza hükmü kurulan diğer sanığın başvurusu üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 27.1.1993 tarih, 13477-948 sayılı ilamı ile bozma sonucu yapılan yargılamada, sanık Salih'in beraatine ilişkin kararın hükümlü sanık yönünden de geçerli gerekçesi karşısında kesinleşmiş bulunan ceza hükümlülük kararında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
Saldırgan sarhoşluk suçundan sanıklar Salih ve Durmuş hakkında, Ula Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen mahkumiyet hükmünün C. Savcısı tarafından Salih'e yönelik olarak ve kişisel uygulamadan kaynaklanan nedenle temyizi üzerine, hüküm Dairemizce 27.1.1993 gün ve 13477/848 sayılı ilamlı suçun (umumiyet unsuru)nun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması yönünden de bozulmuştur.
Sarhoşluk suçunda (umumiyet unsuru) suçun oluşması için gerekli öğe olduğundan, bu bozma nedeni cezanın uygulanmasında, yasaya aykırılık hali ile ilgili olup CMUK.nun 325. maddesi uyarınca hükmü temyiz etmeyen sanık Durmuş'un da yararlandırılmasını gerektirmektedir.
Bozma ilamında, bu hususun belirtilmemesi, sanığın yararlanmasını engelleyici olmayıp mahkemenin kendiliğinden gözetip uygulaması zorunluluğu vardır.
Bu itibarla, mahkeme sanık Durmuş hakkında da yargılama yapıp yeniden hüküm kurmak durumundadır.
Hüküm, Salih hakkında kurulmuş olup (lehine veya aleyhine temyiz olunmayarak diğer sanık Durmuş hakkındaki önceki mahkümiyet hükmü kesinleşmiş olmakla infazı için Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, dosya kapsamına göre hükümlü Durmuş için Cumhuriyet Savcılığının yazılı emir yoluna müracaat yolunun hatırlatılmasına..) şeklinde kararda yer alan açıklama,sanık Durmuş hakkında CMUK.nun 260 ve 268. maddelerine uygun şekilde kurulmuş hüküm niteliği taşımadığından, usulünce verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle sanık Durmuş hakkında mahkemesince karar verilmesi gerekli olup, bu aşamada konusu olmayan ve CMUK.nun 343. maddesine dayanan isteğin incelenmesine olanak bulunmadığından dosyanın incelenmeksizin geri gönderilmesine, 20.12.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.