 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E. 1993/1227
K. 1993/4836
T. 19.4.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÇEVRE KİRLİLİĞİ
ÇEVRE KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ATIK SULARI DIŞARIYA AKITMAK
KARAR ÖZETİ Sanığın isnat olunan suç, çevre ve toplum sağlığını olumsuz yönden etkileyen çevre kirliliğini önlemeyi amaçlayan İlçe Hıfzısıhha Komisyonu 'nun bir kararına aykırı olarak evinde oluşan atık suyu açığa akıtmasıdır.
Sanığa aykırı davrandığı karar ve içeriği de gözünündü tutulduğunda eyleminin 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi aracılığıyla 20. maddesinin 1. fıkrası (a) bendi içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sanık hakkında uygulanması gerekli müeyyidenin 2872 sayılı Kanunun 24. maddesinde belirtilen idari mercie ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
(2872 s. Çevre K. m. 8, 20, 24)
Atık suların dışarıya akıtılması suretiyle yetkili mercilerce verilen emirlere riayetsizlikten sanık Ali oğlu Ahmet'in yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair, (Sivrice Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 2.6.1992 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 2.2.1993 tarihli tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
Sanığa isnat olunan suç, çevre ve toplum sağlığını olumsuz yönden etkileyen çevre kirliliğini önlemeyi amaçlayan İlçe Hıfzısıhha Komisyonunun 30.4.1991 gün ve 4 sayılı kararına aykırı olarak evinde oluşan atık suyu açığa akıtmasıdır.
Çevre korunması ve çevre kirliliğini önlemeyi amaçlayan 9.8.1983 tarih ve 2872 sayılı Çevre Kanunu yürürlüğe konulmuş olup, bu Kanunun 8. maddesiyle, her türlü artık ve atığın çevreye zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı biçimde alıcı ortama verilmesi yasaklanmış, keza 4.9.1988 gün ve 19919 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan (Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği)nin 2. maddesinde; (konutlardan kaynaklanan insanların günlük normal yaşam faaliyetlerindeki ihtiyaç ve kullanımları nedeniyle oluşan atık sular) olarak tanımlanan evsel atık suların alıcı ortamlara boşaltılması denetiminin esasları 52. maddesinde gösterilmiş 53. maddesinde de aykırı davranışlara 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu nedenle, sanığın aykırı davrandığı karar ve içeriği de göz önünde tutu1duğunda eyleminin 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi aracılığıyla 20. maddesinin 1. fıkrası (a) bendi içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Her ne kadar Kanunun 27. maddesi; (bu kanunda yazılı fiiller hakkında verilecek idari nitelikteki cezalar, bu fiiller için diğer kanunlarda yazılı cezaların uygulanmasına engel olamaz) hükmünü taşımakta ise de 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıha Kanununda suç konusu eylemi yasaklayan ve müeyyideye bağlayan bir hüküm bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle sanık hakkında uygulanması gerekli müeyyidenin 2872 sayılı Kanunun 24. maddesinde belirtilen idari merciye ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken 2872 sayılı Kanunda özel olarak düzenlenen eylemden dolayı yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 19.4.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.