 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E. 1992/3409
K. 1992/4354
T. 15.4.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GIDA MADDELERİ TÜZÜĞÜNE AYKIRI
DAVRANIŞ
ÖZET : Gıda Maddeleri Tüzüğünde salamura siyah zeytinle ilgili özel hüküm bulunmamasına göre, analiz raporunda belirtilen zeytindeki koku ve acılık durumunun Gıda Maddeleri Tüzüğünün 3. maddesindeki ifade olunduğu şekilde evsaf kaybı veya sağlığa zararlılık hali oluşturup oluşmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan mütalaa alındıktan sonra eylemin TCK.nun 396. maddesi veya 1593 sayılı Kanunun 282. maddesinden hangisine uygun bulunduğunun tayin ve takdiri gerekir.
(765 s. TCK. m. 396)
(1593 s. UHK. m. 282)
Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykırı hareketten sanık Receb'in yapılan yargılaması sonunda, suçun değişen vasfına binaen sanığın eylemi 1593 sayılı Kanuna muhalefet niteliğinde görüldüğünden bu suçtan mahkûmiyetine dair, (Akçaabat Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 18.9.1991 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve sanık tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 13.3.1992 tarihli tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
Sair itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak:
1- 23.7.1990 tarihli numune alma tutanağında numune alınış sebebinin (istek üzerine) olduğu yazılı bulunmasına, sanık da bu zeytinlerin kusurlu olduğunu anlayıp firmasına iade edeceğini savunmuş olmasına göre, suça konu zeytinlerin satışa sunulmadan önce kontrol ve numune alma işleminin sanığın isteği üzerine yapılmış olup olmadığı tutanak mümzilerinden sorulup açığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Gıda Maddeleri Tüzüğünde salamura siyah zeytinle ilgili özel hüküm bulunmamasına göre analiz raporunda belirtilen zeytindeki koku ve acılık durumunun Gıda Maddeleri Tüzüğünün 3. maddesinde ifade olunduğu şekilde evsaf kaybı veya sağlığa zararlılık hali oluşturup oluşturmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan mütalaa alındıktan sonra eylemin TCK.nun 396. maddesi veya 1593 sayılı Kanunun 282. maddesinden hangisine uygun bulunduğunun tayin ve takdiri gerekirken noksan soruşturma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- 29.11.1990 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 3679 sayılı Yasa ile TCK.nun 29. maddesine eklenen fıkra uyarınca cezanın asgari hadden verilmesinin takdiri halinde dahi sebeplerinin kararda gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve yerel C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 15.4.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.