 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1991/2831
K: 1991/3579
T: 27.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Etiketi üzerinde imal tarihi bulunmayan taklit ve tağşiş edilmiş lokum imal edip satışa arzetmek suretiyle Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykırı hareketten sanık T.Ö.'ün yapılan yargılaması sonunda; Taklit ve tağşiş edilmiş lokum imal edip satışa arzetmek suretiyle Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykırı hareketten mahkumiyetine ve karar kesinleştiğinde TSE. 4331'e aykırı davranıştan gerekli yasal işlem yapılması için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına dair Düzce 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 31.10.1990 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 7.3.1991 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Suç konusu lokumun etiketi üzerinde imal tarihinin yazılı olmadığı tesbit edilmiş ve bu husus da dava konusu yapılmış olmasına göre bu konuda Gıda Maddeleri Tüzüğünde bir hüküm bulunmadığı, bu mecburiyetten 4331 sayılı Standarttan kaynaklandığı nazara alınarak eylemine uyan TCK.nun 526. maddesi ile sanığın tecziyesine karar verilmesi gerekirken hava bulunmadığından bahisle suç ihbarında bulunulmasına karar verilmesi,
2 - Suç konusu lokumun şekerleme suretiyle vasıflarının bozulduğu veya niteliklerinin kıymetinin azaldığı tesbit de edilmesine ve numune de satıcı nezdinde alınmış olmasına göre, şekerlemenin imalat hatasından mı, yoksa satıcının muhafaza kusurundan mı kaynaklandığı ve vasıftaki bu bozulmanın mamulü sağlığa az veya çok zararlı hale getirip getirmediği hususunda Adli Tıp İhtisas Kurulundan mütalaa alınması, imalat kusuru olduğu ve şekerlemenin mamülü sağlığa zararlı hale getirdiği ifade edildiği takdirde TCK.nun 396. maddesi gereğince hüküm kurulması, imalat hatası olmakla beraber sağlığa az veya çok zararlı hale gelmiş sayılamıyacağı belirtildiği taktirde 1593 sayılı Kanunun 282. maddesinin uygulanması, muhafaza kusurundan kaynaklandığı bildirildiğinde bu suçtan sanığın beraati cihetine gidilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan TCK.nun 398. maddesi ile hüküm tesisi, bozmayı gerektirmiştir.