 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1989/7630
K: 1989/8003
T: 26.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermekten sanık Selahattin'in yapılan yargılaması sonunda mahkumiyeti hakkında 647 sayılı kanunun 4 ve 6. maddelerinin tatbikine yer olmadığına dair Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 31.1.1989 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığının 6.9.1989 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü :
KARAR : 10.6.1949 tarihinde yürürlüğe giren 5435 sayılı kanunun 2. maddesi ile para cezalarında misil artırmasına gidilmiş bu uygulama oranlar değiştirilmek suretiyle 2248 ve 2790 sayılı kanunlarla devam ettirilmiştir. 3506 sayılı kanunu gerekçesinde de belirtildiği üzere TCK.nuna bu kanunla eklenen 1. madde ile kanun ve tüzüklerindeki para cezaları 5435 sayılı kanundaki sisteme paralel olarak ve uygulanacak katsayı sistemine temel teşkil etmek üzere artırılmak suretiyle otomatik esasa bağlanmıştır.
3506 sayılı kanunla getirilen artırmaların 5435 sayılı kanundaki sisteme paralel olduğunun belirtilmesi yanında otomatik artırımların bundan sonra uygulanacağının ifade edilmesi de misil artırmasının kaldırılmadığını yeni bir esasa bağlandığını ancak TCK.nun 2. maddesi hükmü karşısında 3506 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlarda bu kanundan önceki misil artırması hükümlerini uygulanacağını göstermektedir.
3506 sayılı kanunu 10. maddesindeki hüküm 5435 sayılı kanundaki artırma oranlarının 2248 ve 2790 sayılı kanunlarda olduğu gibi zaman zaman değiştirilmesi şeklindeki sistemin terkedilmesi, para cezalarındaki artırımların devamlılık arz eden yeni bir esasa bağlanması amacını taşımaktadır. Aksi halde 3506 sayılı kanunu 10. maddesi ile yürürlükten kaldırılan TCK.nun 304. maddesinin III. bendinin de 14.12.1988 tarihinden önceki fiillerde uygulanamayacağı sonucu doğacaktır.
Bu itibarla 2790 sayılı kanun hükümlerine göre misil artırması yapılmayarak noksan para cezası tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
SONUÇ. Yapılan duruşmaya toplanan delillere gerekçeye hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyel hükün istem gibi ONANMASINA 26.9.1989 Tarihinde oybirliğiyle karar verildi.