 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E:1989/4569
K:1989/4497
T:22.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEHLİKELİ VASITA KULLANMAK
- CEZA KARARNAMESİ
- ASLİ CEZA
ÖZET : Sanık, 18.12.1987 günü işlediği TCK.nun 565. maddesine ilişkin eyleminden dolayı ceza kararnamesi ile toplam 3750 lira hafif para cezasına hükmedilmiş olup bu ceza 647 sayılı Kanunun 3355 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre asli ceza niteliğindedir.
(765 s. TCK. m. 565)
(1412 s. CMUK. m. 386)
Tehlikeli vasıta kullanmak suçundan sanık Necip'in TCK.nun 565, 119; 647 sayılı Yasanın 4 ve TCK.nun 72. maddesi uyarınca sanığın 3.750 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, (Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi)nce ittihaz olunan 26.5.1988 gün ve 1988/341-434 sayılı Ceza Kararnamesine karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 13.6.1988 gün ve 1988/89 Müt. sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 3.5.1989 gün ve 23119 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığı'nın 4.5.1989 tarih ve 559 sayılı İhbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede:
Ceza kararnamesine vaki itiraz üzerine, CMUK.nun 390/1. maddesi uyarınca Sulh Ceza Mahkemesince duruşma açılması zorunlu bulunması nedeniyle, yapılan itirazın bu yönden kabulü ile dosyanın Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar ittihazında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
Sanığın, 18.12.1987 tarihinde işlediği TCK.nun 565. maddesine mümas eyleminden dolayı 26.5.1988 gün ve 1988/341-434 sayılı ceza kararnamesi ile 3750 lira toplam hafif para cezasına hükmedilmiş olup bu ceza 647 sayılı Kanunun 3355 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre asli ceza niteliğindedir. 3506 sayılı Kanun, mahkumiyetin bu niteliğinde bir değişiklik yapmamıştır. Sözü edilen Kanunla yapılan değişiklikten önce de, hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilen para cezalarına ilişkin olsa dahi, Ceza Kararnameleri yönünden CMUK.nun 390. maddesine göre Kanun yolu esasen açık olduğu cihetle, kararnameler 647 sayılı Kanunun 4. maddesinin son fıkrasına 3506 sayılı Kanunla eklenen (Bu hükmün uygulanması kanun yollarına başvurmada engel teşkil etmez) cümlesinin kapsamı dışında bulunmaktadır.
Bu sebeple ceza kararnamesine yapılan itirazın CMUK.nun 390/3. maddesine göre Asliye Ceza Mahkemesince incelenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yazılı emirle bozma isteminin (REDDİNE), 22.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.