 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1988/6421
K: 1988/6445
T: 29.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sağlıa az veya çok zarar verecek derecede bozuk, taklit ve tağşiş edilmiş sucuk satmak suretiyle Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykırı hareketten sanık Ş.A. K.'nın yapılan yargılaması sonunda; Sağlığa az veya çok zarar verecek derecede bozuk sucuk satmak suretiyle Gıda Maddeleri Tüzüğüne ve Umumi Hıfzıssıhha Kanununa aykırı hareketten mahkumiyetine, içtimaen 3 ay 7 gün müddetle cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın tatili ile 14 günde iş yerinin kapatılmasına, karar özetinin Ankara - İstanbul veya İzmirde yayınlanan trajı 100.000 'in üzerinde bir gazete ile ayrıca ... yayınlanan mahalli bir gazetede ilanına, ertelenmiş mahkumiyetinin aynen infazına, yargılama gideri alınmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 23.9.1988 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığının 10.11.1988 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : 1593 Sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun Bazı Maddelerini değiştiren 2890 Sayılı Kanunun ek 3. maddesi uyarınca, davanın 3005 Sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve sanığın ertelemeye mani geçmiş hükümlülüğü bulunması nedeniyle, erteleme istemi hakkında bir karar verilmemesi sonuca etkili görülmemiş ve sanığın imal edip, satışa sunduğu sucuklarda rutubet oranının % 43 olduğu oluşa uygun biçimde biçimde kabul edilmiş bulunmasına göre, eyleminin Gıda Maddeleri Tüzüğünün 171 ve 179/e maddeleri delaletiyle TCK.'nun 398 ve 402. maddelerine uyan suçu oluşturacağı gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 1593 Sayılı Kanunun 282. maddesiyle ceza tayin edilmesi ve hüküm özetinin ilanının bir gazeteye hasredilmesi suretiyle infaz aşamasında C. Savcısına tanınan yetkiyi kısıtlar biçimde karar verilmesi temyiz edenin sıfatı nedeniyle, aleyhe bozma sebebi sayılmamıştır.
Ancak;
TCK.'nun 396 ve 1593 Sayılı Kanunun 282. maddeleri uyarınca tayin edilen asıl cezaların niteliklerinin farklı olması nedeniyle, bunlara bağlı olan fer'i cezaların da ayrı ayrı infazı gerekirken, fer'i cezaların içtima ettirilmesi suretiyle TCK.'nun 76. maddesi hükmüne muhalefet edilmesi yasaya aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA,
Bu hususun yeniden yargılama yapılmasına gerek kalmadan düzeltilme olanağı bulunduğundan, her iki suç için tayin edilen fer'i cezaların ayrı ayrı infazına karar verilmek suretiyle C.M.U.K.nun 322. maddesi uyarınca hükmün istem gibi düzeltilerek ONANMASINA, 29.11.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.