Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2006/5863
K: 2006/9097
T: 28.09.2006
İŞ KAZASI

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti : 506 sayılı Yasa 'nın 11/I-a maddesinde sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olay, iş kazası olarak kabul edilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 27 ve devamı maddelerine göre işveren, iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirmekle yükümlüdür. Haber verme kağıdında bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum 'ca soruşturma yapılabilir ve varılan sonuç en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirilir. İlgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz edilebilir. İtiraz halinde Kurum kararı, ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale gelir. Diğer taraftan Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda, öncelikle zar arlandır ıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin de belirlenen tazminattan düşülmesi gerekir.
(506 s. SSK m. 11, 27)
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, işyerinde işvereni tarafından darp edilen sigortalının işitme kaybına uğraması sonucu oluşan maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin davalıya ait işyerinde çalışırken 08.04.2001 gününde işveren tarafından dövüldüğü, Kadıköy Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünce verilen 09.04.2001 tarihli rapordan sağ kulakta 40 db, sol kulakta 43 db iletim tipi işitme kaybı mevcut olduğu, onbeş gün mutad iştigaline engel olacak şekilde yaralandığı, açılan kamu davası sonucunda davalının 765 sayılı TCK'nın 456/1. maddesi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa'nın 11/I-a maddesinde sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 27. ve takip eden maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum'ca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği bildirilmiştir. Öte yandan Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda Sosyal Sigortalar Kurumu'nun olaydan haberdar edilmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacıya olayın iş kazası sayılması ve meslekte kazanma güç kayıp oranının saptanması ile buna bağlı olarak Kurum'ca gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu'na müracaatta bulunması, giderek Sosyal Sigortalar Kurumu ve işvereni hasım göstermek suretiyle tespit davası açması için önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BO Z ULMASINA), bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini