 |
T.C.
YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2005/38 2005/4992
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı 1.135.125.887 TL meblağın 27.6.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Namazcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR:
1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere, ve kararda açıklanan gerektirici nedenlere göre, davalı SSK'nın temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyizine gelince;
Uyuşmazlık, iade edilen yaşlılık aylığının sebepsiz zenginleşme nedeni ile iade edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline ilişkindir.
Mahkemece, 1.135.125.887 TL'nin dava tarihinden faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Davacının iade ettiği yaşlılık aylığının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalı SSK'dan tahsiline karar verilmesi doğrudur. Sorun, tahsile karar verilen yaşlılık aylığına hangi tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Temerrüt alacaklı tarafından talep edilebilir duruma gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir. Kural olarak bu tür bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. (B.K. mad. 101/1.) Kural böyle ise de , borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtarının gerekmediği bazı durumlarda vardır. ( B.K.md.101/2) Örneğin, ifa gününün taraflarca birlikte kararlaştırıldığı, (B.K. md.101/2) borçlunun borcunun yerine getirmeyeceği bildirdiği ve hal ya da durumdan bu sonuca varılabildiği (B.K.md. 107/1) hallerde, temerrüdün gerçekleşmesi için alacaklının ihtarına gerek yoktur.
Borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtarına gerek bulunmayan hallerden, somut olay yönünden önem taşıyan borcun haksız fiilden veya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmış olmasıdır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 17.12.2003 gün ve E:2003/13-787 K: 2003/774 sayılı kararında da vurgulandığı üzere " müşterek hukukun gaspeden daima temerrüt halindedir şeklindeki genel ilkesi" uyarınca haksız fiil faili ve sebepsiz zenginleşen daima temerrüt halinde bulunduğu için zaten gerçekleşmiş olan temerrüdü sağlamak üzere alacaklının bu kişilere ayrıca ödeme için ihtarda bulunması gerekmez.
Bu açıklamalar ışığında davalı Kurum'un sebepsiz zenginleşmeye konu parayı davacıya geri verme borcu yönünden ayrıca ihtara gerek olmaksızın zenginleşme tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekir.
Bu durumda hükmolunan alacağa, paranın Kurum'a iade edildiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıdaki gerekçelerle hükmün 3. satırındaki " dava tarihi olan 22.1.2004 " tarih ve sözcüklerinin silinerek yerine " 27.6.2000 ödeme" tarih ve sözcüğünün yazılmasına hükmün değiştirilen ve düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine 12.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.