 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2005/13608
K: 2006/243
T: 24.01.2006
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Davacı yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile sağlık yardım hakkının verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının varsa prim borçlarını ödediği takdirde sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitine dair karar verilmiştir.
Mahkemece, şarta bağlı hüküm kurulamayacağı gibi, 1479 sayılı Kanunun 4956 sayılı Kanunun 47. maddesi ile ilave edilen geçici 23. maddesi gereğince davacıya süre verilmesi, bu süre içerisinde prim borcunu ödemiş ise sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekir
(1479 s. Bağ-Kur K. m. Geçici 23)
Davacı, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle, sağlık yardım hakkının verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının isteğe bağlı sigortalı olması nedeniyle, sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin ve tahsise hak kazandığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece istemin reddine dair verilen karar, Dairemizin 2004/13138 Esas ve 2005/6827 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda, Mahkemenin, davacının isteğe bağlı sigortalılığının geçerliliğine ve Tahsis Talep Tarihi ve dava tarihi itibariyle 1479 sayılı yasada öngörülen yaş koşulunu gerçekleştirmemiş olduğundan tahsis talebinin reddine ilişkin kararı yerinde ise de davacının "varsa prim borçlarını ödediği taktirde" sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitine dair verilen karar usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Gerçekten şarta bağlı hüküm kurulamaz. Öte yandan 1479 sayılı Kanunun 4956 sayılı Kanunun 47. maddesi ile ilave edilen geçici 23. maddesi ile "04.10.2000 tarihinden önce ....zorunlu sigortalılık kapsamından çıkarak isteğe bağlı sigortalı olanlar ....bu sürelere ait prim ve her türlü borçlarını bu maddenin yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden itibaren bir yıl içinde talepte bulunmaları ve talep tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemeleri şartıyla bu Kanun hükümleri çerçevesinde sağlık yardımlarından yararlanabilirler" hükmü getirilmiştir. 4956 sayılı Yasanın geçici 23. maddesi 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, dava tarihi olan 11.10.2002 itibariyle davacının yasadan yararlanma süresi geçmemiştir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan yasal düzenleme doğrultusunda 1479 sayılı Kanunun 4956 sayılı Kanunun 47. maddesi ile ilave edilen geçici 23. maddesi gereğince davacıya süre verilmesi, bu süre içerisinde prim borcunu ödemiş ise sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şarta bağlı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.