 |
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4589
K: 2004/6172
T: 24.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Davacı, davalıya ait işyerinde 20.8.1992 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle malul kaldığım belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, SSK teftiş Kurulu Başkanlığı ve Yüksek Sağlık Kurulu Başkanlığının olayın iş kazası olmadığına ilişkin kararlan gerekçe gösterilerek hastalık vakası olarak nitelendirmek suretiyle davanın reddine karar verilmişse de dosya içeriğine uygun düşmeyen ve eksik araştırmaya dayalı olarak varılan sonuç doğru bulunmamıştır.
Gerçekten de Zonguldak Sigorta Müdürlüğünün 10.2.1994 tarihli yazısında davacının 20.8.1992 tarihli sigorta vakasının daha önce bel rahatsızlığı sebebiyle bir nüksü olarak nitelendirildiği görülmektedir. Ancak Sigorta Müdürlüğünün dayanak aldığı 17.3.1992 tarihli müşahade kağıdı davacı Halil Boduroğlu'na ait olmayıp Cemal Tavukçu adlı bir işçiye aittir. Yüksek Sağlık Kurulunca da bu raporlar esas alınmak suretiyle davacının arızasının iş kazası ile ilgili olmayıp hastalık vakası olarak değerlendirildiği görülmüştür.
Dosyada yer alan Sosyal Sigortalar Kurumu Zonguldak Sigorta İl Müdürlüğünün kaza sebebiyle düzenlediği iş müfettişliği tutanaklarında davacının kazadan önce belinden bir arıza ve şikayetinin olmadığı kaza gününde 300 kg. ağırlığındaki su borusunun kaldırılması sırasında davacının beline ani bir ağrının girdiği aynı gün Hastaneye yatırılarak ameliyat edildiği ve olay E:2004/4589 K:2004/6172 sebebiyle davacının %13.1 oranında malul kaldığı anlaşılmaktadır. Davacıya ilişkin ameliyat izlenim notunda ise davacının arızasının iş kazasına bağlı olmadığı bildirilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın II-A maddesidir. Anılan maddeye göre iş kazası sigortalının iş yerinde bulunduğu ve işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla işin yürütümü sırasında gerçekleşen kazadır. Davacı geçirdiği kaza sebebiyle ameliyat olmuş ve %13.1 oranında da malul kalmıştır. Davacının eveliyatında bel rahatsızlığı olduğuna ilişkin belge ve bilgi yoktur. Sosyal Sigortalar Kurumun dayanak aldığı belgeler davacıya ait olmayıp bir başka işçiye aittir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş 506 sayılı Yasanın 109 maddesi uyarınca davacıya ait tüm tıbbı müşahade kağıtları ve raporlarda gönderilmek suretiyle Adli Tıp İhtisas Kurulu gerektiğinde Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmak suretiyle olayın iş kazası olup olmadığının tesbitinden ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınmaksızın yazılı şekilde eksik araştırmaya ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.