 |
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/9485
K: 2003/9701
T: 01.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İŞ KAZASI
- MANEVİ TAZMİNAT İSTEME HAKKI
- YANSIMA YOLUYLA ZARARA UĞRAMA
İçtihat Özeti: Bir kişinin cismani zarara uğraması durumunda, onun çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara uğrama söz konusudur.
15 yaşında olan oğlunun geçirdiği işkazası sonucu %5,1 oranında işgöremezliğe uğraması, yukarıda açıklanan ilkeye göre, davacı babanın ağır bir cismani zarara uğradığını göstermez.
818 s. BK/46,47
Davacılar maluliyetiyle sonuçlanan kazanın iş kazası olduğunun tespitiyle maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan H.Ç., M.K., S.K., İ.K., E. İnş.Ltd.Şti. ve SSK vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılara aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazla-nnın reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık, oğlunun geçirdiği iş kazası sonucu % 5.1 işgöremez duruma gelmesi nedeniyle davacı babanın manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak cismani zarar kavramına (B.K.46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu öğretide ve Yargıtay kararlannda kabul edilmektedir. Öyleyse bir kişinin cismani zarara uğraması durumunda, onun (ana, baba, kan, koca gibi) çok yakınlanndan birininde aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa (örneğin eyleme uğrayan yakın kişi %80, %100 işgöremez duruma gelmişse) onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanlann zararlan ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara uğrama sözkonusudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.4.1995 gün ve 1995/ 11-122,1995/430 23.9.1987 gün ve E.1987/9-183 K.1987/655 sayılı kararlan da aynı esaslara dayanmaktadır.
Somut olayda, 29.6.1997 tarihinde 15 yaşında olan davacının oğlu Fatih'in geçirdiği işkazası sonucu %5.1 oranında işgöremezliğe uğradığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakta olup, yukanda açıklanan ilkeye göre ağır bir cismani zarara uğradığı söylenemez. Hal böyle olunca davacının ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır bir şekilde bozulduğunu söylemek mümkün değildir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular nedeniyle olayda uygun illiyet ve hukuka aykınlık bağı koşullan oluşmadığından davacı baba Mehmet Ceylan'in manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykındır.
3- Hükme esas alman kusura ilişkin bilirkişi raporunda K.E. Ltd.Şti.'nin % 25 Kamyon sürücüsü H.Ç. in % 50 ve kazalının %25 oranında kusurlu ol-duklan belirlenmiştir. Ltd. Şti. temsilcisi ve ortaklan olduğu anlaşılan davalılar M.K., S.K. ve İ.K. un şahsi kusurlan belirlenmeden tazminattan sorumlu tutulamayacaklannın gözardı edilmesi usul ve yasaya aykın olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlan kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukanda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.