 |
T.C
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/8172
K: 2003/10091
T: 9.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İSTİHKAK İDDİASININ REDDİ
- MÜLKİYET KARİNESİ
İçtihat Özeti: 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkin davada; menkul mallar kredi sözleşmesinde gösterilen adreste borçlu huzurunda haczedilmekle, mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyle alacaklı yararına olup, karinenin aksi davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadıkça mallar borçlunun sayılacağı gözetilerek karar verilmelidir.
(2004 s. İİK. m. 99)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içnde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık, alacaklının IlK'nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Dava konusu menkul mallar, borç kaynağı kredi sözleşmesinde borçlunun iş adresi olarak gösterilen adreste ve borçlu huzurunda haczedilmiştir. IlK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. İcra Müdürünün, yasayı yanlış uygulaması nedeniyle; davanın alacaklı tarafından açılmış olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksi davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadığından menkul mallar borçlunun sayılır.
Davalı şirket; borç kaynağı kredi sözleşmesinin düzenlenmesinden; alacaklı banka ihtarı ve hatta ödeme emrinin tebliğinden sonra; borçlu tarafından aynı işyeri adresinde kurulmuştur. Bu durumda; davalı borçlunun; 3. kişi şirketi borç doğumundan sonra; alacaklılardan mal kaçırma amacıyla kurduğu açık seçik ortada bulunduğundan; davalı 3, kişinin muvazaaya dayanan istihkak iddiasının reddi ile; davacı alacaklının davasının kabulü gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 9.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.