 |
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/7488
K: 2003/7806
T: 09.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Kusur raporunun İş Kanunu'nun 73. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez. Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir
1475 s. IşK/73
4857 s. İşK/77
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün ....vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Hüküm; İş Mahkemesi sıfatıyla verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Hüküm 12.12.2002 tarihinde davalılardan S.S. G. Yapı Kooperatifi Başkanlığı; M.A. ve M.V. vekilleri huzurunda tefhim edilmiş ise de, temyiz 17.4.2003 tarihinde yapılmıştır. Şu duruma göre anılan davalılar yönünden dava da 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir.
O halde 1.6.1990 tarih ve 1989/3 E.-1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme karan da göz önünde tutularak yukarıda isimleri sayılan; davalı Kooperatif başkanlığı, M.A. ve M.V.nin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı murislerinin olay günü kooperatif inşaatının ö.katındaki vincin kovasındaki kumu el arabasına boşaltmak istediği sırada dengesini kaybederek, el arabası ile birlikte 6.kattan düşerek öldüğünden bahisle, uğradıkları manevi zararın tazminini istemiş, mahkemece ceza dosyasında alınan kusur raporu ile yetinmek suretiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmişse de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartlan sağlamak ve araçlan noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 73. maddesinin açık buyruğudur.
Oysa hükme dayanak alınan; ceza dosyasındaki kusur raporu; iş güvenliği uzmanı olmayan kişiler tarafından, İş Kanunu'nun 73. maddesinin öngördüğü koşullar gözönünde tutularak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle; işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğunu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar aynntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde; saptamadıktan anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca kusur raporunun İş Kanunu'nun 73. maddesinin öngördüğü koşullan içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konulannda uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukanda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle İş kanununun 73. maddesi öngördüğü koşullan içermeyen kusur raporunun hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
3-Kabule göre ise, davalılardan E.S.ye hükme esas alınan kusur raporunda; kusur verilmediği dikkate alınmadan; hükmedilen manevi tazminattan müteselsilen sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykındır.
O halde, bozma niteliğine göre sair hususlar incetenmeksizin, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlan kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 9.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.