 |
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/7015
K: 2003/9763
T: 02.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- SSK'NIN ÖLÇÜMLEME HAKKI
- RE'SEN PRİM TAHAKKUKU
İçtihat Özeti: 506 sayılı Yasanın 79. maddesi ve diğer hükümler birlikte değerlendirildiğinde, kuruma kendisine bildirilen ve bildirilmeyen işçilik yönünde inceleme yetkisi açıkça verilmektedir. 6.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı yasadan önce durum bu merkezde olduğu gibi 506 sayılı Yasada değişiklik getiren 4958 sayılı Yasanın 37. ve 49. maddeleri gereğince de kurumun ölçümleme hakkının bulunduğu açıktır. Kurum ve itiraz halinde mahkemeler, bildirilmesi zorunlu işçilik oranını belirlerken, işin genel niteliğini, işte kullanılan teknik yöntemleri, işin büyüklüğünü, tamamlama süresini, işyeri koşullarını, istihkak tutarlarını, kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm verileri gözetmek, gerekirse emsalleriyle kıyaslamak, mahallinde işi bizzat denetlemek, bilirkişilerin görüşüne başvurmak, sonuçta işle ilgili tüm verileri dikkate alarak gerçek biçimde işçilik oranını veya miktarını saptamak zorundadır.
506 s. SSK/79
4958 s. SSK/37,49
Davacı, kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcunun iptaline ve borcu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, kurumun re'sen prim tahakkukuna ilişkin işlemlerinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna dayanılarak kurumun ölçümleme yetkisinin kalktığından bahisle istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır.
506 sayılı Yasada yeni düzenlemeler getiren 4958 sayılı Yasadan önce kurumun ölçümlemeye dayanak olduğu yasal düzenlemelerin ortadan kaldırıldığı hususu doğrudur. Gerek 3917 sayılı Yasa, gerekse bu yasayla öngörülen ölçümlemeye ilişkin esaslar yerine yeni düzenleme getiren 616 sayılı KHK'nin hükümlerinin geçerliğini yitirmesi sebebiyle ortaya hukuksal boşluk çıktığı açıktır. Ancak bu hukuksal boşluk, Kurumun yapılan işler ile buna bağlı bildirilmesi zorunlu işçilik miktarlan üzerinde denetim ve prim saptama yetkisini ortadan kaldırmamıştır. Nitekim Y.H.G.K.'nun 21.11.2001 günlü, 2001/965 esas, 2001/1038 karar sayılı kararı da aynı yöndedir. 506 sayılı Yasanın 79. maddesi ve diğer hükümler birlikte değerlendirildiğinde, Kuruma kendisine bildirilen ve bildirilmeyen işçilik yönünde inceleme yetkisi açıkça verilmektedir. 6.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı yasadan önce durum bu merkezde olduğu gibi 506 sayılı Yasada değişiklik getiren 4958 sayılı Yasanın 37. ve 49. maddeleri gereğince de Kurumun ölçümleme hakkının bulunduğu açıktır.
Kurum ve itiraz halinde mahkemeler, bildirilmesi zorunlu işçilik oranını belirlerken, işin genel niteliğini, işte kullanılan teknik yöntemleri, işin büyüklüğünü, tamamlama süresini, işyeri koşullarını, istihkak tutarlarını, kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm verileri gözetmek, gerekirse emsalleriyle kıyaslamak, mahallinde işi bizzat denetlemek, bilirkişilerin görüşüne başvurmak, sonuçta işle ilgili tüm verileri dikkate alarak gerçek biçimde işçilik oranını veya miktarını saptamak zorundadır.
Bu belirleme sonucunda gerçekten noksan işçilik bildirildiği saptanırsa fazla bildirilenler yönünden istem kabul edilmeli aksi halde red edilmelidir.
Mahkemece, öngörülen biçimde bir inceleme yapılmaksızın, yasal dayanağı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.