 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E : 2003/5208
K : 2003/5753
T : 26.06.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendIerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Aynı iş kazası sonucu ölüm nedeniyle aynı davacıların aynı işveren aleyhine dava açmış olduğu manevi tazminat davalarında davacılar murisi ve davalı işverenin kusur durumları işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuaat kurallarına göre incelenmiş ve bir saptama yapılmıştır. Mahkemece bu belirleme esas alınarak, davacıların söz konusu iş kazası nedeniyle, desteklerini kaybetmeleri sonucu uğradıkları manevi zararın gidilmesi için, Borçlar Kanununun kuralları da göz önünde tutularak hak kazanacakları tazminat miktarları belirlenmiş ve yerel mahkemece yapılan bu belirleme Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Destek kaybı sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın giderimine ilişkin davaların temel dayanağı, işverenin iş güvenliği ve işçi sağlığına aykırı davranışlarına göre belirlenir. Bu alanda tazminat talebinin maddi veya manevi zararın giderilmesine ilişkin olması, esas alınması gerekli mevzuata aykırı eylemlerin farklı olmasını gerektirınez. Mahkemece daha önce davacıların açmış olduğu manevi zararın giderimine ilişkin davada, işverenin, 1479 sayılı Yasa'nın 73. maddesinde öngörülen biçimde eylemi, yöntemince saptandığına ve bu yönde oluşan kesin yargı davasına karşın, bu davada aynı konuda yeniden değerlendirıneye gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Bu tür, tazminat davaları nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkindir. Bu bakımından tazminat belirlenirken malüliyet oranı, kusur oranı ve kanuni nedenler indirildikten sonra Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin indirilmesi suretiyle tazminatın belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Oysa tazminat hesaplanırken önce Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bağlanan peşin sermaye değeri ve daha sonra kusur oranının indirilmesi suretiyle fazla miktarda tazminatın hesaplandığı ortadadır.
4- Davacılar vekilinin davada feragat ettiğine dair açıkça beyanı olmadığı halde davacılara zararının Sosyal Sigortalar Kurumunca karşılandığına ilişkin 15.11.2002 tarihli dilekçesi esas alınarak davacı çocukların davalarının feragat nedeniyle reddi hatalıdır.
5-Davacı eşin maddi tazminat talebinin kısmen reddi dava açıldığı tarihte bilinmesi mümkün olmayan sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı halde red olunan maddi tazminat üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırıdır.
6-23.7.2001 'de evlenerek gelirinin kesildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılan davacılardan Songül Bocat'ın olay tarihi ile evlenme tarihi arasında destek kaybının oluştuğu dikkate alınmaksızın hak sahiplerinin maddi tazminatlarının belirlenmesi isabetsizdir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.