Davacı, Horasan Ziraat Bankası 30440/3502 nolu hesabı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR : Davacı, prim alacağına ilişkin davalı Kurumca yapılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece yazılı şekilde kabule dair hüküm kurulmuş ise de bu sonuç yerinde değildir.

Davalı Kurumun 506 sayılı Yasanın 80. maddesi uyarınca prim alacağının tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince icra takibine başladığı ve gönderilen haciz ihbarnamesi ile davacının Ziraat Bankasında bulunan hesabına haciz konulduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık, Kurumun prim alacağından dolayı bu hesapta bulunan paranın haczedilip haczedilmeyeceği noktasındadır. Bu nokta da davanın yasal dayanağı hangi malların haczedilmeyeceği konusunu düzenleyen 6183 sayılı Yasanın 70. maddesidir. Maddenin 1.bendi aynen "233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kamu İktisadı Kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere Devlet malları ile özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar"ın haczedilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede haczedilmeyecek diğer malların da tahdidi olarak sayıldığı açıktır.

Bu durumda; Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık Geliştirme Fonu Dairesi Başkanlığı'nca gönderilen ödeneklerin bulunduğu dava konusu hesapta bulunan paranın, ne surette kamu hizmetine tahsis edilen devlet malı olduğu açıklanmadan, sırf çırak ve usta öğreticilerin ücret ödemelerinin bu hesaptan yapılmasının ve Bakanlıkça gönderilmiş olması dışında "devlet malı" statüsünde sayılmasını gerektiren nedenler açıklanmadan yazılı şekilde sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972