 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/3311
K: 2003/4315
T: 6.5.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1479/m.24
Davacı, davalı Kurum işleminin iptaliyle, sosyal güvenlik destek primi ve gecikme faizlerinin yasal faiziyle birlikte iadesine, karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davacı 1989 yılında Bağ-Kur'dan emekli olduğunu, vergi kaydının 31.12.1988, oda kaydının ise 8.9.1989 tarihi itibariyle sona ermesine rağmen sehven esnaf ve sicil kaydının devam etmesi sebebiyle Kurum tarafından emekli maaşından sosyal güvenlik destek primi kesilerek gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini belirterek Kurum işleminin iptalini talep etmiş, mahkemece istek aynen hüküm altına alınmıştır.
Davacının 31.12.1988 tarihinden itibaren vergi kaydının silindiği, 8.9.1989 tarihi itibariyle de oda kaydının sona erdiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak davacının Denizli Esnaf ve Sanatkarlar sicil memurluğundaki kaydı 8.3.2002 tarihine kadar devam etmiştir. Bu kayıt sigortalılık yönünden karine oluşturur ise de aksinin kanıtlanması mümkündür. Bu durumda davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinin öngördüğü koşullardan birisi olan kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun dava konusu olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasında yasal zorunluluk vardır.
Yapılacak iş; davacının Esnaf ve Sicil kaydı 8.3.2002 tarihine kadar devam ettiğine göre davacının bu tarihe kadar kendi adına bağımsız çalışmasının olup olmadığı yönünde tanık dahil diğer tüm kanıtlarını sunması için davacıya süre vermek, toplanan kanıtların değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ile araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 6.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.