 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/2663
K: 2003/3636
T: 21.4.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1479/m.25,79
Davacı, Kurum tarafından 28.2.1998 tarihinden sonrası için çıkartılan prim tahakkukuyla borcun iptaliyle, 1.10.2001 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak ödeme tarihlerine göre yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR :
1-Davacı; vergi kaydının silindiği 3.8.1992 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının da sona erdiğini bundan sonra isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve davalı Kurumun Esnaf Sicil kaydına istinaden zorunlu Bağ-Kurluluğunu devam ettirerek prim borcu tahakkuk ettirdiğini, bu borcunun olmadığını ve 1.10.2001 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitini talep etmiş, mahkemece, istem aynen kabul edilmişse de bu sonuç dosya içeriğine usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 25. maddesinde; hangi hallerde Bağ-Kur sigortalılığının sona ereceği hükme bağlanmıştır. Vergi kaydının silinmesi zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının da sona erdiğinin, başka bir ifade ile kendi nam ve hesabına çalışmasının son bulduğunun karinesidir. Ancak bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Dosya içerisindeki belgelere göre; her ne kadar davacının nakliye işinden dolayı vergi kaydı 31.8.1992 tarihinde sona ermişse de Esnaf Sicil Kaydı 24.8.2001 tarihine kadar devam etmiştir. Bu durumda mahkemece; davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının fiilen devam edip etmediği araştırılmalı, vergi kaydının sona erdiği tarihten sonrada bağımsız çalışmasının varlığı saptandığı takdirde; zorunlu Bağ-Kur sayılmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2-Kabule göre ise; 1479 sayılı Yasanın 79. maddesine göre isteğe bağlı sigortalı olabilmek için Kuruma yazılı olarak başvurmak koşuldur, ancak ayı içinde prim yatırılmış süreler sigortalılık süresine dahil edilir. Somut olayda ise; davacının zorunlu sigortalı sayılmadığı dönemde ne yazılı başvurusu ne de düzenli prim ödemek suretiyle isteğe bağlı sigortalı olarak sigortalılığını devam ettirmek iradesi açıkça ortaya konmamıştır. Davacının isteğe bağlı sigortalılık koşulları taşımadığı bu dönemler için, geriye yönelik hizmet elde etmesi mümkün bulunmamaktadır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.