|
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/2429
K: 2003/2446
T: 24.3.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1475/m.73
4857/m.77
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan Hüseyin Ş... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı; davalı işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu uğradığı manevi zarar ve tedavi masraflarının karşılanmasını istemiştir. Mahkemece talep kısmen kabul edilmiş, estetik ameliyat masrafı sübut bulmadığından bahisle red edilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Gerçekten, davacının aldığı 16.3.2001 tarihli SSK Ankara Eğitim Hastanesine ait raporda; estetik ameliyat olmasının gerektiği belirtilmiş ve bunun için gerekli masrafın dökümü yapılmıştır. Kural olarak, ileride yapılması zorunlu tedavi giderlerinin önceden istenmesi mümkündür. Ne uygulamada ve ne de öğretide aksine bir görüş mevcut değildir. Yeter ki, tedavi zorunlu olsun. Bu gibi durumlarda asıl olan beden bütünlüğünde bir zararın gerçekleşmiş olmasıdır. Somut olayda, davacının kemik kaybı ve yumuşak doku kaybı ile operasyon işlerinin mevcut olduğu, dolayısıyla bir zarın oluştuğu açıktır. Kişiye sağlık açısından eski duruma getirecek giderlerin istenmesi için bu yolda giderlere katlanılması gerekmez, meydana gelen eksiklik veya bozukluk zarar kavramı için yeterlidir.
Kaldı ki, davacının eylemiyle beden bütünlüğünde meydana gelen kalıcı nitelikteki bu bozukluğu gidermesi girişimi davalı yararınadır. Çünkü davacı bu yolda yapılacak tedavilere katlanmayı arzu etmekle davalının sorumluluğunu azaltabilecektir. Davalı, davacının bu haliyle çalışma gücünde meydana gelebilecek zarardan da sorumludur.
Bu nedenlerle, mahkemece davacının ameliyat giderlerinin de değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.