 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/2421
K: 2003/2555
T: 25.3.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.46,47
4857/m.77
Davacılar, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Y... Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Mahkemece davacı işçi Melih'in kardeşleri olan davacılar Hacer ve Macit Ü.'ya davacının geçirdiği iş kazası sonucu %76 oranında iş göremez duruma gelmesi nedeniyle manevi tazminat istemleri kısmen kabul edilmişse de varılan sonuç doğru bulunmamıştır.
Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak cismani zarar kapsamına ( B.K. 46. ve 47 ) ruhsal bütünlüğün ihlali sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği, bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse bir kimsenin cismani zarara uğraması durumunda onun ( anne, baba, karı, koca gibi ) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün bozulması halinde manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda, onların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan yansıma yoluyla değil doğrudan zarar görmeleri sebebiyle tazminat hakları doğmaktadır.
Somut olayda, davacı kardeşlerin eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulduğu ispat edilememiş olmakla, onların manevi tazminat istemlerinin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.