 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/1873
K: 2003/4031
T: 29.4.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.43,47
4857/m.77
Davacı, gayri resmi eşinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen toplam 13.286.434.224 liranın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine fazlaya dair talebin reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekilince istenilmesi duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.4.2003 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekili Avukat Sezai Önder ile karşı taraf vekili Arslan Aksu geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi B. Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının hak sahiplerinden Hatice Kaya'nın nikahlı eşi ile fiili evlilik birliği oluşmadan sigortalı ile kaçtığı, sigortalı ile birlikte yaşama olgusunun sabit olduğu, müşterek çocuklarının bulunduğu, ölenin desteğinde olduğu dolayısıyla nikahsız eş olarak tazminata hak kazandığı, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim davacının resmi nikahlı eşinden daha sonra boşandığı açıktır. Hal böyle olunca, tazminat isteminde bulunanın nikahsız eş olması, yaşı, çocuk sayısı ve sosyal durumu nazara alındığında, nikahlı eşe, nazaran evlenme olasılığının daha fazla olduğu söz götürmez. Bu bakımdan, nikahsız eş için % 30 oranındaki evlenme şansının çok az olduğu % 50 den az olmamak üzere evlenme şansı nedeniyle indirim yapılmak gerektiği açıktır.
3-Tarafların hal ve mevkiine, kusur oranlarına, olayın oluşuna, ve olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiz ile birlikte hükmedilen tazminat miktarına göre; olayda, Borçlar Kanununun 43. maddesi gereğince % 50 den az olmamak üzere hakkaniyete uygun bir indirim yapılmak gerekirken takdirde hata sonucu % 30 oranında bir indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 275.000.000 lira duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.