 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/1871
K: 2003/2406
T: 24.3.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4857/m.77
818/m.46,47
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Mursal tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Mahkemece, Dairemizin bozma kararı doğrultusunda, tazminat hesabından diğer yasal indirim nedenleri uygulandıktan sonra en son, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bağlanan peşin sermaye değeri indirilmek suretiyle işlem yapılmış ise de, aşağıdaki hususlar gözardı edildiğinden bu sonuç usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Gerçekten asgari ücretin ve toplu iş sözleşmelerinin uygulanması kamu düzeniyle ilgili olduğundan bir talep olmasa dahi resen gözönünde tutulması zorunludur. Öte yandan kamu düzeniyle ilgili konularda kazanılmış haktan söz edilemez. Bu nedenle bozmadan sonra işçi ücretlerinde artma olmuş ise, bu artışların da hesapta gözönünde tutulması gerekir. Çünkü bozmadan sonra meydana gelecek artışları davacı, önceden bilme olanağına sahip olmadığından davacının kararı temyiz etmemesi karşı taraf yararına bu açıdan usuli kazanılmış hak doğurmaz. Ancak yapılacak hesapta, bir maddi tazminat ödemesi gerektiği sonucuna varılırsa, önceki kararı, davacı temyiz etmediğinden, maddi tazminat, bozmadan önceki miktarı geçemez. Diğer bir anlatımla, bozmadan önceki kararla hüküm altına alınan miktar aşılmamış olmadıkça davalı yararına kazanılmış haktan söz edilemez.
Yapılacak iş, hüküm tarihine en yakın tarihteki veriler ( asgari ücretteki artışlar ) gözönünde tutularak yeniden hesap raporu almak, alınan hesap raporundaki miktar bozmadan önce belirlenen tazminat miktarından fazla olduğu takdirde, bozmadan önceki kararda belirlenen miktarı geçmemek üzere karar vermek, ayrıca tazminat miktarı hesaplanırken SSK tarafından bağlanan hükme en yakın tarihteki peşin sermaye değerinin, diğer yasal indirim nedenleri ( kusur, hakkaniyet indirim ) uygulandıktan sonra, en son indirilmesi gerektiğinin de gözardı edilmemesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.