 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2003/1083
K: 2003/1047
T: 18.2.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
5521/m.8
2926/m.2
Davacı, 1.1.1990-27.3.1991 tarihleri arasındaki 354 günlük SSK'lı çalışmaları dışında kalan 1.11.1988 tarihinden itibaren Bağ-Kur Tarım sigortalısı olduğunun tesbitiyle, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekilince süresi dışında, davalı vekilince de süresi içinde temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi B. Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR :
1-Hüküm, İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8.maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Olayda hüküm 24.12.2002 tarihinde temyiz eden davacı vekiline tebliğ edilmiş, temyiz ise 8.1.2003 tarihinde vukubulmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir.
O halde, 1.6.1990 Tarih ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı da gözönünde tutularak davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddi cihetine gitmek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince;
Dava hukuksal nitelikçe Kurum tarafından 1.10.1990 tarihi itibariyle sona erdirilen 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının devam ettiğinin tesbitine ilişkindir. Bu yönüyle davanın 2926 sayılı Yasa öngörülen sigortalılık hak ve yükümlülüklerini doğrudan etkileyeceği ortadadır. Sözü edilen sigortalılık, kişinin Anayasa'da ifadesini bulan temel sosyal haklardan, sosyal güvenliğe ilişkindir. Bu haklar ise 2926 sayılı Yasa'nın 5/son maddesinde de açıklandığı üzere, vazgeçilemiyen ve kaçınılamayan haklardandır. Mahkemece davanın hukuksal niteliği gözönünde bulundurulmaksızın feragat nedeniyle sonuca gidilmesi ve işin özüne inilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : 1-davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddine,
2-Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 18.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.