 |
T.C.
YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/9506 2002/ 10252
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı davalılardan Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okulda 17.2.1994-Eylül 1999 tarihleri arasında hizmet akdiyle gecen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Dava 1994-1999 yılları arasında davalı Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Kapaklı Köyü İlköğretim Okulunda hizmet akdine dayalı olarak geçen ve kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki, bu tür kanıtların bulunmaması, salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olayda, Armutlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü mahkemeye verdiği cevabi yazısında, davacının köy muhtarlığınca ders bitiminden sonra okulun temizliğini yapmak üzere haftanın bir günü yevmiye ile çalıştırıldığının yaptıkları araştırma sonucu anlaşıldığını bildirmiş, davacı tanıkları da birbirlerini doğrulayan yeminli ifadelerinde, davacının okulun temizlik işini yaptığını beyan etmişlerdir. Ayrıca, davacının anılan okula ait lojmanda ücretsiz oturması da çalıştığına karine teşkil etmektedir. Davalı tarafı bunun aksini ispat edemediği gibi, söz konusu okulda resmi bir temizlik görevlisinin çalıştığı da iddia edilmemiştir.
Öte yandan, 506 sayılı Yasanın 2.maddesi hükmüne göre, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar, bu kanuna göre sigortalı sayılırlar. Aynı Yasanın 6.maddesi hükmüne göre ise, çalıştırılanlar işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olurlar. Bunun yanında, sigortalı olmak için Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 3/I-B ve 78/2.maddelerine göre, ücretin koşul olmadığı da açık-seçiktir.Bundan başka ücretin nakit (para) olarak ödenmesi mümkün olduğu gibi, ayni yardım olarak da yerine getirilmesi olasıdır. Bu durumda, davacının okulun temizlik işinde çalıştığı tüm dosya kapsamı ile sabit olmakla beraber, çalışma gün ve saatleri saptanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözönünde tutularak, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle, okulun kapasitesi, eğitim ve öğretim süresi, öğrenci sayısı gibi hususları araştırarak ve yapılan işin niteliğini de dikkate alarak davacının çalışma gün ve saatlerini tespit etmek ve oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.