Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:2002/4083
K:2002/4528
T:16.05.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer P... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir,
2- Dava, nitelikçe S... Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Olayın oluş şekline, kusur oranlarına ve olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiz ile birlikte hükmedilen maddi tazminatlardan BK.'nun 43. ve 44.maddesi gereğince % 20 hakkaniyet indiriminin uygulanmak suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K'nun 438/7.maddesi gereğince hüküm bozulmamalı, davacının hesaplanan tavan tazminat miktarından takdiren % 30 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tazminat tayinine ilişkin fıkralarının silinerek, yerlerine;
"Davacı için, BK.'nun 43-44 maddeler uyarınca hesaplanan 16.843.978.755. TL. karşılanmamış maddi zarardan takdiren % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak bulunan 11.790.785.129.-TL.'den S... Kurumu Peşin Sermaye değeri olan 5.786.536.429.-TL.'nin indirilmek suretiyle kalan 6.004.248.700.-TL. madd tazminat ile takdiren 1.000.000.000.-TL. manevi tazminatın olay tarihindir işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemlerinin reddine,
Harçla ilgili hükmün silinerek yerine;
"Kabul edilen miktarlar toplamı üzerinden bakiye 92.649.429.-Tl. olan harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına"
Yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 16.5.200 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Tazminatın çokluğu gerekçesine dayalı olarak hakkaniyet indirimi sonucuna ulaşan ve düzelterek onama yöntemini seçen ve uygulayan yüksek dairenin görüşüne aşağıdaki nedenlerle karşıyım:
1-Borçlar Kanununun 43 maddesi hakime tazminatın şekil ve kapsamını belirleme yetkisini vermektedir. Bu yetki, tazminatın ölçümünde kullanılacak bilimsel kriterleri içtihat yoluyla belirleme biçiminde algılanmalıdır. Tazminattan nelerin indirileceği hususu B.K. 44 maddesinde düzenlenmiştir. Ekonomik yüklenme nedeniyle indirim, özel koşullara bağlanmıştır. Bu durumda borçlunun sıkıntıya düşmesi yeter sebep değildir. Ayrıca borçlunun veya yardımcı kişilerin ağır kusurunun olmaması gerekir. Hukukun bu yalın ve yerleşik ilkesi durur iken, Yasa'nın çözüme bağladığı sorunda içtihad yoluyla özel indirimler üretilemez. Bu yerleşik yöntemlerle hesaplanan tazminat hakkını tanımamak ve yargıya temelden yoksun müdahale yetkisi vermek anlamına gelir.
2-Tazminatın çokluğu kavramı hukuki olmaktan çok bir işletme terimi olabilir Yerleşik yöntemle hesaplanan rakam ne olursa olsun hakkın özünü oluşturur. Bir an için bu indirim doğru olsa bile tazminat hesabında gözetilen tüm indirimlerden sonra ortaya çıkacak rakam esas alınabilir. Söz gelişi sigorta geliri indirimden önce hakkaniyet indirimi yapılması, çokluk indiriminin mahiyeti ile bağdaşmaz Tazminatı sıfıra indiren sonuçlar doğurabilir. Oysa neyin çok veya az olduğunu değerlendirmek, hakimin hükmedebileceği rakam üzerinden olabilir,
3-Hakkaniyet veya çokluk indirimi adıyla içhitada aktarılmak istenilen bu yöntemle ilgili genel ve benzeri olaylara uygulanabilecek ölçüt ortaya konmadıkça adeta göz kararı değimine geçerlik tanıyacak bir keyfilik yargıda egemen olur Nitekim Dairemizin geçen bir yıl süreli somut dosyalarla ilgili bir istatistik yapılması halinde bu keyfilik bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar. Öte yandan yüksek mahkememizin tazminat işlerine bakan diğer daireleri böyle bir uygulamanın içinde değildirler. Yargıtay'ın aynı işe bakan Daireler uygulaması arasındaki aşırı farklılığa dayalı bu gerçek, Dairemizin görüşünü yeniden gözden geçirmesi sonucunu doğurur.
4-Tazminat ölçme yoluyla elde edilen bir adalet dengesidir. Yüksek mahkeme elde edilen değeri, hiçbir yasal kritere dayanmaksızın yüksek bulması takdirde indirebiliyorsa aynı yetkinin tazminatın hiç çıkmaması veya az çıkması halinde artırma biçiminde kullanılmasını zorunlu kılar. Kuramsal çözümde iç eşitlik kavramının doğal yansıması olan bu yargı, B.K. 43 hükmünde düzenlenen tazminatın şümulü kavramının dışında sayılamaz. Çokluk değerlendirilmesine dayalı indirim, azlık değerlendirilmesine dayalı artırımı zorunlu kılar. Aksine bir anlayış Anayasanın 138. maddesinde düzenlenen Adalette vicdan kavramına sığdırılamadıktan başka yargıyı zarar görenler aleyhine bir tutum takınma ithamı ile karşı karşıya bırakır. ( soruna kısmen değinme bakımından, Dr. Aktaş, Hakkı, kazası tazminatına BK.mad. 43'ün tatbiki İBD, 1990/1-3 shf.69,79)
5- İnsan zararlarının tazmini ekonomik ve hukuki olaydan çok bir insan hak sorunudur. Yok olan uzviyet veya hayat kısmen ikame yoluyla telafi edilmeye çalışılmaktadır. İnsan zararlarının işletme ekonomisi üzerine etkisini ortadan kaldıran teknikler gelişmiştir. Sorumluluk hukukunda tazminatın sosyalizasyon olarak deyimlendirilen sigorta çözümü bu tekniklerin başında gelir. İşveren, Sosyal Sigortalar Kurumunca karşılanmayan zararı özel sigorta yoluyla riski önlem hakkına haizdir. Bu yolu işletmemek sorumluluk hukuku anlamında takdire bağ ve özellikle hakkaniyet olarak takdim edilen indirimi önleyen özel hal oluştum B.K.43 hükmünün yüksek dairenin anlamlandırdığı şekilde hakkaniyet indirimi kapsaması halinde dahi işveren özel sigorta yolunu seçmediği için, bu durum özel hal oluşturur ve bu halin icabı, indirimden yararlanmamak anlamına gelir. Özel sigortada işverene rucü durumunun olmadığı hatırlanmalıdır.
6-Çoğunluk görüşünün uygulaması sorumluluk hukuku prensipleriyle bağdaşsa dahi davaya ve olaya en yakın olan mahalli mahkemenin direnim yetkisini ve tarafların içtihadımıza karşı geliştirebilecekleri kimi savunmaları ortadan kaldıracak şekilde düzelterek onama formülüne başvurulması usule aykırıdır. Takdir hakkı, hüküm mahkemesinindir. Yasa koyucunun bu yetkiyi alarak mahkemeye vermesinin temel nedeni alt mahkemenin hukukun yanında vakıalar değerlendiren bir mahkeme oluşturur. Yargı makamlarından olaya ve maddi delillere en yakın olan organ alt mahkemedir. Yüksek mahkeme elbette al mahkemenin takdirini inceleyebilecektir. Ancak alt mahkemenin yerine geçerek takdiri bizzat kendisi yapamayacaktır. Özellikle yüksek dairemizin eksik uygulamalarına ve Yüksek Yargıtay'ın diğer dairelerinin süre gelir uygulamalarına aykırı olarak yeni bir içtihad oluşturulması aşamasında düzelterek onama seçeneği tercih edilmemelidir. Böyle bir tutum Yüksek Dairenin kendi içtihadının dava prosedürü içinde tartışılmasından ve izleyen kademelerin, bu arada direnme yoluyla Genel Kurul sürecinin devreye girmesinden kaçınıldığı yorumuna yol açabilir. Kaldı ki yeniden yargılamayı gerektirmemek gerekli ve fakat yeterli olmayan bir şarttır. Takdir hakkının az veya çok kullanılması bir hukuk hatası anlamına gelmez. Bu bir tercih meselesidir. Bu nedenle yüksek daire, aynı görüşünü sürdürecek ise bozma yolu yeğlenmelidir.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle maddi tazminatın çokluğu gerekçesine dayalı olarak hakkaniyet indirimi çoğaltılmak suretiyle maddi tazminat tutarından fazla indirim yapılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasın yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini