 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2002/3135
K: 2002/3614
T: 29.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
506/m.11
1475/m.73
818/m.47, 48
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebi reddedilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacıya manevi tazminat ödendiğine ilişkin bir bilgi ve belge mevcut değildir. Dosyadaki ibraname sadece maddi tazminata yönelik düzenlenmiştir. Ayrıca manevi tazminat talebinden vazgeçildiği de açıkça ortaya konmadığına göre bu yönün hüküm altına alınmaması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Maddi tazminat hesabına gelince, öncelikle dosya içerisindeki ibranamelerin davacının annesi ve davacı tarafından imzalanan iki ayrı ibraname olmasına karşın belgelerde ödendiği belirtilen 750.000.000 TL.'nin ayrı ayrı ödenen miktarları mı yoksa yapılan tek ödemeyi mi belgelediği anlaşılamamaktadır. Bu hususun tarafların bilgilerine başvurmak ve ileri sürecekleri diğer delillerle birlikte belirlenmesi gerekir.
Öte yandan, işverence yapılan ödemenin makbuz mu ( kısmi ifa ), ibramı olduğu saptanmalıdır. Ödeme tarihinde bilinen ücretlere göre yapılacak zarar hesabı sonucu belirlenecek zarar ile yapılan ödeme arasında açık oransızlık bulunmaması durumunda ödeme ibra niteliğindedir. Açık oransızlık bulunması halinde ise yapılan ödeme makbuz niteliğinde olacağından ödeme tarihindeki zarar miktarına göre hangi oranda ödeme yapıldığı belirlenmeli ve hüküm tarihine en yakın tarihe kadar ücret artışları gözönünde tutularak belirlenecek zarar miktarından aynı oranda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.