|
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2002/2815
K: 2002/3161
T: 11.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
506/m.11
1475/m.73
818/m.46, 47
1086/m.83
Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Karagün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre temyiz edenlerin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz istemlerinin reddine;
1-Taraflar arası uyuşmazlık davacının faiz başlangıcına ilişkin istemi ile ilgilidir. Mahkeme ilk davada faiz istendiğinden bahisle faizi ek davanın açıldığı tarih itibariyle hükme bağlamış ve ilk dava tarihinden itibaren faizi hükmolunamayacağına karar vermiştir.
Dosya içerisindeki ilgili belgelerden anlaşıldığına göre davacı ıslah yoluyla maddi tazminat talebinin hesaplanan gerçek zarara göre yeniden belirlemiş ve buna göre bir istemde bulunmuştur. Davacının bu talebi ise dava niteliğindedir ve bağımsız olarak değerlendirilmesi gerekir. Davacının her ne kadar 1995 yılında açmış olduğu ilk davada maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin faiz isteminde bulunmadığı anlaşılmış ise de bu durum davacının faiz isteminden vazgeçtiği biçimde yorumlanamaz. Gerçekten faiz ana alacağa bağlı ferii bir hak niteliğindedir. Esas alacağın talep edilebileceği süre içerisinde ek alacağın istenmesi gerekir. Davacı 1. davada istemediği faiz alacağını bu kerre ikinci davasında takip ettiğine göre bu konunun tartışılması ve davacı lehine oluşan hakkın hüküm altına alınması gerekirdi. Mahkemenin aksine bir yorumla faiz alacağına daha sonraki bir tarihten itibaren karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Vekalet ücretinin de karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesine göre takdir edilmesi gerekirken, eski tarifeye göre hesaplanması da usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.