 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:2002/2467
K:2002/2541
T:27.03.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı ve ihbar olunan vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Mahkemece davacıda meydana gelen arızanın iş kazası sonucu olduğu sonucuna ulaşılmış ve beden gücü kaybı olduğu sonucuna ulaşılmışsa da bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
l-Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 11. maddesi hükmüne göre bir olayın iş kazası sayılabilmesi için sigortalının işyerinde bulunduğu sırada veya işveren tarafından yürütülen bir iş nedeniyle vücutça veya ruhça bir arızaya maruz kalması zorunludur. Başka bir anlatımla işyerinde yürütülmekte olan işle davacının uğramış olduğu zararlandırıcı olay arasında uygun neden-sonuç bağının kanıtlanması gerekir. Dava konusu olayda davacının işini görürken veya işverence kendisine yükletilen görevi yerine getirirken zararlandırıcı bir durumla karşı karşıya geldiğine ilişkin herhangi bir delil, elde edilememiştir. Nitekim görüşüne başvurulan Yüksek Sağlık Kurulu dahi bu yönde açıklayıcı bir beyanda bulunmamıştır. Şu duruma göre mahkemece olayın iş kazası olup olmadığı yönünde somut ve inandırıcı kanıtlar getirmeden istemi kabul etmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Ayrıca hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulanan Avukatlık ücret tarifesine göre davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,27.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.