 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2002/2463
K: 2002/2773
T: 2.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
506/m.11
1475/m.73
818/m.46,47
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; iş kazası sonucu malül kalan işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının iş kazası sonucu uğramış olduğu zarara karşılık işveren tarafından düzenlenen 8.10.1993 tarihli "ibraname" başlıklı belge ve onun eki makbuzla davacı işçiye 800.000.000 TL. ödendiği iddia edilmiştir. Bu miktar olay tarihi itibariyle zararın çok çok üzerinde olması yanında; büyük miktardaki böyle bir ödemenin tacir olan işverenin defter ve kayıtlarında yer almaması da hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu halde davacı işçiye ödenen miktarın 80.000.000 TL. olduğu şeklindeki mahkeme kabulü yerindedir. Öte yandan söz konusu belgenin 12.6.2000 tarihli bilirkişi raporunda yapılan saptama ile kısmi ifayı içeren makbuz niteliğinde olduğu açıktır.
Bu durumda yapılacak iş; ödeme tarihi olan 8.10.1993 itibariyle anılan tarihteki veriler nazara alınarak, davacının maddi zararı belirlenip, ödenen miktarla ( 80.000.000 TL. )arasındaki oran tesbit edilerek; karar tarihine en yakın ücret artışları ve diğer veriler dikkate alınarak yeniden yapılacak hesaplama sonucu çıkacak maddi zarardan; en son bağlanan peşin sermaye değeri Kurumdan sorularak bildirilen miktar düşüldükten sonra kalan meblağdan yukarıda bulunan oran nisbetinde indirim yapılmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın; Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarına uygun olarak hazırlanmış 12.6.2000 tarihli ilk alınan hesap raporu dikkate alınmayarak; resen yapılan hesaplama usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 2.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.