 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2002/1955
K: 2002/2791
T: 28.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAHKİM SÖZLEŞMESİ
- HAKEMİN REDDİ
İÇTİHAT ÖZETİ: l- Reddedilen hakem aralarında yarar çatışması bulunan taraflardan birinin temsilcisi olduğu taktirde davaya bakmaktan memnundur ve istinkafa da mecburdur. Bu yön kamu düzeni ile ilgili olduğundan esasen bir talebe gerek olmadığı gibi, bu nedene dayanarak yapılacak talep de bir süre ile sınırlı değildir,
2- Ahlaka aykırı tahkim sözleşmesinin geçerliliğinden söz edilemez,
(1086 s. HUMK. m, 28/4, 29/3, 521)
(818 s. BK.m.20)
Taraflar arasında görülen hakemin reddi davası sırasında davacı vekili 31.7.2201 günlü dilekçesiyle reddi hakem yoluna başvurmuştur.
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı K.... Holding A,Ş, vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, taraflar arasında düzenlenen hakem sözleşmesi ile hakem tayin edilen davalı şirket yönetim kurulu başkanının reddi istemine ilişkindir.
Mahkemece hakem sözleşmesinde taraf olan davalı şirket yönetim kurulu başkanının hakem olarak tayin edilmesinin HYUY.nın 28/4 ve 521. maddelerine aykırı olması nedeniyle istemin kabulüne karar verilmiş hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Reddedilen hakemin uyuşmazlıkta taraf olan davalı K... Holding A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı olduğunda çekişme yoktur. O halde, adı anılan hakem aralarında yarar çatışması bulunan taraflardan birinin temsilcisi olması itibariyle HYUY.'nın 521. maddesi yardımıyla aynı Yasanın 28/4 ve 29/3. maddeleri hükmünce davaya bakmaktan memnudur ve istinkafa da mecburdur. Bu ı kamu düzeni ile ilgili olduğundan esasen bir talebe gerek olmadığı gibi bu tene dayanarak yapılacak talep bir süre ile de sınırlı değildir.
Öte yandan tahkim sözleşmesinin ahlaka aykırı olması halinde geçerliğinden söz edilemez. Bu hal, genellikle tahkim sözleşmesinde bir tarafın diğeri üzerinde davalı şirketin davacı firma üzerinde ekonomik ve sosyal üstünlüğünü kullanarak tahkim sözleşmesinde eşitliği kendi lehine bozacak hususlar kabul ettirmesi veya somut olayda olduğu gibi hakemi seçme olanağının verilmesi hallerinde kendini gösterecektir. Bu şekilde yapılan bir tahkim sözleşmesinin Borçlar Yasasının 20. maddesi uyarınca batıl olacağı kuşkusuzdur.
Sözleşmenin 12. maddesinde hakem seçiminin, tamamen ekonomik ve sosyal güce sahip davalı şirket tekeline bırakıldığı anlaşıldığı gibi, davalı şirket vekilinin 24.8.2001 günlü cevap dilekçesinde bu yönün önemle ve ısrarla vurgulandığı gözlenmektedir. Tüm açıklanan maddi ve hukuki olgular altında sözleşmedeki tahkim şartının mutlak butlanla geçersiz olduğunun kabulü zorunludur. (BY. m.20).
Bu durumda, taraflar arasında hukuken geçerli bir tahkim şartının varlığından söz edilemeyeceği açıktır, incelenen dosya kapsamına göre ve yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile ONANMASINA, onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.3.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.